Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/3667 Esas 2014/9073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3667
Karar No: 2014/9073
Karar Tarihi: 07.07.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/3667 Esas 2014/9073 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/3667 E.  ,  2014/9073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.07.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir
    Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... vekilleri temyiz etmişlerdir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    TMK"nın 747/2 maddesi gereğince genel yola çıkmak için en az zararı veren ve en kısa mesafeli yer aranmalıdır.Şayet davacının geçit ihtiyacının karşılanması için başka bir alternatif söz konusu değil ise geçit hakkının ve
    bunun ilişkin olduğu yerin genel yoldan itibaren, davacının taşınmazına kadar ulaşması şart değildir. Bu durumda kesintisizlik ilkesinin ihlal edildiğinden de söz edilemez. Geçit ihtiyacı olan taşınmazın genel yola çıkacak başka seçeneğinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının herkes gibi dava konusu taşınmazın kuzeyinde yer alan cebel niteliğinde olan taşınmazdan yararlanmasına engel yoktur. Mahkemece fen bilirkişisince hazırlanan 22.03.2013 tarihli krokide A harfi ile işaret edilen bölümden geçit kurulması ile yetinilmesi gerekirken, davacının taşınmazının kuzeyinde yer alan cebel niteliğindekı taşınmazın B ile işaretli kısmından da geçit kurulması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 1 numaralı bendinde yer alan "davalı olmayan paftasında cebel yazan kısım olan B harfi ile gösterilen (B)=84,32 m2 olarak hesaplanan 3 metre eninde 104,85 metre uzunluğunda (A+B)=314,55 m2 yüzölçümünde olmak üzere" sözcükleri hükümden çıkarılarak yerine "olarak hesaplanan 3 metre eninde" sözcükleri yazılmak, 2 numaralı bendinde yer alan " Ziraat bilirkişisi ... ın 08.07.2013 tarihli bilirkişi raporu" sözcükleri hükümden çıkarılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırına iadesine, 07.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.