19. Ceza Dairesi 2015/67 E. , 2015/170 K.
"İçtihat Metni"Çıkar amaçlı suç örgütüne yardım etme suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16/06/2009 tarihli ve 2004/175 esas, 2009/229 sayılı kararı ile 7 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ... hakkındaki cezanın infazı sırasında, hükümlü vekili tarafından müvekkilinin kapalı kuruma alınma işleminin iptali ile denetimli serbestlik tedbiri ile tahliyesine ilişkin talepte bulunulması üzerine talebinin kabulü ile hükümlünün cezasının açık ceza infaz kuramımda çektirilmesi gerektiğinin tespitine ve 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 105/A ve 5275 sayılı Kanun"a 6411 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 13. maddesi ile eklenen geçici 4. maddeleri gereğince hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair, ... İnfaz Hakimliğinin 21/11/2013 tarihli ve 2013/3206 esas, 2013/3219 sayılı kararma karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, ... . Ağır Ceza Mahkemesinin 29/11/2013 tarihli ve 2013/1099 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı"nın 13/01/2014 gün ve 2914 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.01.2014 gün ve KYB.2014/22260 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
İnfaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre,
1- 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla işlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 3/2. maddesinde yer alan "Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere………cezaları doğrudan açık ceza infaz kuramlarında yerine getirilir. ..." ve bu maddeye istinaden çıkartılan Açık Ceza İnfaz Kuramlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 5. maddesinde yer alan "Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere……….cezaları doğrudan açık kuramlarda yerine getirilir." hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, hükümlünün eyleminin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 314/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 220/2. maddeleri kapsamında kalıp mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu"nun 15. maddesi gereğince bu kanun kapsamında sayılmakta ve aynı Kanun"un 13. maddesi gereğince infazı 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu"nun 16. ve 17. maddeleri gereğince terör suçları gibi yapılacağından, hükümlünün mahkumiyetine konu çıkar amaçlı suç örgütüne yardım etme suçunun örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suç olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2- Kabule göre de, 5275 sayılı Kanun"un 105/A maddesi gereğince hükümlü hakkında iyi halli olduğuna dair tespit ve değerlendirme raporu olmaksızın cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu karar karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bunun dışında kalan ve ceza hükmü içeren özel ceza yasalarıyla verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasındaki temel ilke ve amaçlar ile infaz şekilleri, infazın ertelenmesi, infazla ilgili kararlar, denetimli serbestlik, kamuya yararlı bir işte çalıştırma, koşullu salıverme, seçenekli yaptırımların uygulanması, tutuklama kararının yerine getirilmesi, özel infaz hükümleri, mükerrirlere özgü infaz rejimi gibi cezaların infazına ilişkin usul ve esasları düzenleyen, temel bir yasa olup, ceza hükmü içeren yasalar uyarınca verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulama usul ve esaslarını düzenleyen ve içerisinde ceza hükmü içeren bir düzenlemenin de yer almadığı temel yasa niteliğindeki bu yasa özel ceza yasası olarak değerlendirilemez.
Yargıtay Dairelerinin süregelen uygulamalarında; infaz edilmekte olan cezaya ilişkin ortaya çıkan infaz sorunlarına ilişkin ihtilafların kanun yolu incelemeleri, infazı yapılan hükümde uygulanan ceza normunun temyiz incelemesini yapan Daireler tarafından yapılmıştır. 5275 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra da; Yargıtay 11. C.D.’nin 20/11/2013 gün ve 2013/20450 esas, 2013/17234 karar sayılı, Yargıtay 1. C.D.’nin 27/01/2014 gün ve 2014/693-234 E.K. sayılı, Yargıtay 8.C.D.’nin 17/03/2014 gün ve 2014/915-6613 E.K. sayılı ve 10/02/2014 gün ve 2014/913-2593 E.K. sayılı, Yargıtay l0.C.D.’nin 17/02/2014 gün ve 2014/904-1059 E.K. sayılı ve 04/03/2013 gün 2012/28685 esas, 2013/2014 karar sayılı, Yargıtay 4.C.D.’nin 16/01/2014 gün ve 2012/36844 esas 2014/992 karar sayılı, Yargıtay 15.C.D.’nin 24/02/2014 gün ve 2014/2207-3249 E.K. sayılı kararlarda olduğu üzere, 5275 sayılı Yasanın infaz sırasında uygulaması ile ilgili ortaya çıkan hususlar yönünden verilen kararlara ilişkin kanun yolu incelemeleri Yargıtay’ın ilgili suça bakmakla görevli Dairesince yapılmakta, aynı şekilde anılan yasanın 111 ve devamı maddelerinde yer alan tutuklama kararının yerine getirilmesi, tutukluların hakları ve kısıtlayıcı önlemlerle ilişkin yerel mahkemelerce verilen ve temyize konu olmayan kararlar yönünden olağanüstü kanun yoluna başvuruları da yargılama konusunu oluşturan suça bakmakta olan ceza Dairelerince karara bağlanmaktadır.
Bu uygulamanın aksi düşünülecek olursa, Yargıtay’ın ceza dairelerinin tamamının bakmakta olduğu her türlü suç ve kabahatin infazı ile ilgili tüm hukuka aykırılıkların çözümünün Dairemizce yapılması sonucu doğacaktır ki bu da Yargıtay Kanunundaki iş bölümüne ilişkin hükümlere aykırılık teşkil edecektir.
Yargıtay Kanunu"nun 6110 sayılı Kanunla değişik 14.maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca hazırlanan işbölümüne göre, Dairemizin görevi özel ceza yasalarından veya Kabahatler Kanunu"ndan doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suç ve kabahatlere ilişkin temyiz incelemesi görevinden ibaret olup, Kanun Yararına Bozma talebinin konusu olan dosyanın yapılan incelemesinde;
Kanun yararına bozma talebinin çıkar amaçlı suç örgütüne yardım suçundan hükümlü ..."ın, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16/06/2009 tarihli
ve 2004/175 E. - 2009/229 K. sayılı kararı ile hükmedilen 7 ay 15 gün hapis cezasının infazı sırasında, hükümlü vekilinin yaptığı denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanma talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; hükümlü hakkında hükmolunan ceza, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçuna ilişkin olup, bu cezanın infaz sırasında uygulanan ve temel yasa özellikleri taşıyan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, özel ceza yasası kapsamında değerlendirilemeyeceği cihetle, Kanun Yararına Bozma istemine konu hükmün konusuna ve Yargıtay Kanununun değişik 14.fıkrası ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 19.01.2015 ve 2015/8 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 16. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan daireye sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/04/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.