16. Hukuk Dairesi 2016/17896 E. , 2020/330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İli Merkez ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 230 ada 12 parsel sayılı 1.283.025,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarufundaki yerlerden olduğu belirtilerek, hali arazi vasfıyla Hazine adına 2008 yılında tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ..., irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 230 ada 12 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) ve (D) harfleri ile gösterilen 80.000 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 230 ada 12 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümünün tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve bu bölümde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliği ve kullanım durumlarının belirlenmesi hususunda tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan raporla yetinilmiş; teknik ziraatçi ve jeodezi ve fotogrametri bilirkişilerinin hazırladığı raporlar birbirleriyle çelişmesine, rapor ve krokide kullanılan harflerin nereye tekabül ettiği anlaşılamamasına rağmen, çelişki giderilmeksizin ayrıca rapor ve krokideki harflerin nereye tekabül ettiği hususunda açıklayıcı ek rapor alınmaksızın karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazları gösteren, kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları temin edilmeli, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıklar ile, önceki bilirkişiler dışında seçilecek 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 jeodezi ve fotogrametri mühendisi ayrıca bir fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldıkları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile komşu taşınmazların toprak yapıları ve nitelikleri hususunda fark bulunup bulunmadığı hususlarını açıklayan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliklerini, kullanım durumlarını ve zilyetlik sürelerini kesin olarak belirleyen rapor alınmalı ve bu rapora taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmazlar ile aralarındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri varsa komşu taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla ve bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; hava ve uydu fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeğinin harita çizim programları aracılığıyla eşitlenmesi suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümlerinin konumlarının çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmaz bölümlerinin önceki niteliğinin ne olduğunun hangi tarihten beri ne şekilde tasarruf edildiğinin belirlenmesine çalışılmalı; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.