3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8369 Karar No: 2019/4695 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/8369 Esas 2019/4695 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kavga sonrası darp suçundan sanığın hüküm giydiği davada, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi durumunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine dair kanuni düzenlemelerin gözetilmediğini belirterek, kararı bozdu. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin gerektiği belirtildi. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. ve 53. maddelerine değinildi.
3. Ceza Dairesi 2018/8369 E. , 2019/4695 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanığın ve mağdurun kardeşi tanık ..."ın soruşturma aşamasında alınan 22.08.2010 tarihli ifadelerinde; ilk olarak mağdurun sanığa "..benim peşimden niye geliyorsun, hayvan" şeklinde hakaret ettiğini beyan ettikleri, mağdurun soruşturma aşamasında alınan ifadesinde sanık ile tartıştıklarını ve devamında sanığın kendisini darp ettiğini beyan ettiği anlaşılmakla, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi, 2)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.