MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır şekilde yaralanıp işgöremez hale geldiğini, davalı taraf sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve 19.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam maddi tazminat taleplerini 110.374,28 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu olayın iş kazası olduğunu ve şantiye alanında gerçekleştiğini, .... maddesi gereği zararın teminat kapsamında olmadığını, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, manevi tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının manevi tazminat isteminin reddine; maddi tazminat isteminin kabulü ile 110.374,28 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; tazminatın 1.000,00 TL"lik kısmına ilk davanın açıldığı 12.07.2011"den, bakiye kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5.109,66 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 7.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.