Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/5555 Esas 2012/5756 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5555
Karar No: 2012/5756
Karar Tarihi: 19.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/5555 Esas 2012/5756 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, borçlu tarafından yapılan ödemenin faiz ve masraflardan düşülmesi gerektiğini belirtirken, bu ödemenin asıl alacağa mahsup edilmesi ve takibin iptaline karar verilmesinin yanlış olduğuna karar verdi. İİK'nun 366 ve HMK'nun 371. maddeleri uyarınca mahkeme kararı bozuldu ve taraflara 10 gün içinde karar düzeltme isteği için süre verildi. Kanun maddesi olarak ise B.K. 84. maddesi görülmektedir. Bu madde, borçlu faiz veya masrafları ödemediği takdirde, borçlu kısmen ödediği tediyeyi resen mahsup edebilir.
8. Hukuk Dairesi         2012/5555 E.  ,  2012/5756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtiraz

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR

    B.K. 84. maddesinde "borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resulmale mahsup edebilir" hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.02.2012 tarih 2010/273 E.-53 K. sayılı ilamda şikayetçi aleyhine 11.754.17 TL.nin dava tarihi 16.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline dair hüküm kurulduğu, alacaklı tarafından 08.03.2012 tarihinde icra takibine geçilmesinden sonra şikayetçi borçlunun alacaklı kurum veznesine 12.03.2012 tarihinde 8.500,00 TL ödeme yaptığı görülmektedir. Bu ödeme takibe geçildikten sonra yapıldığından borçlunun tediyede geciktiğinin (temerrüde düştüğünün) kabulü gerekir. Bu durumda anılan yasal düzenleme karşısında yapılan ödemenin öncelikle asıl alacaktan değil, faiz ve masraflardan düşülmesi gerekir.
    O halde mahkemece, yapılan ödemenin öncelikle faiz ve masraflardan düşüleceği kabul edilerek gerektiğinde bilirkişi aracılığı ile takibin hangi miktar üzerinden devam edeceği yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken, takip tarihinin 23.03.2012 olduğu şeklindeki hatalı kabulü sonucunda 8.500,00 TL ödemenin asıl alacağa mahsup edilmesi, bu miktar alacak ve gelirler için takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HMK.nun 371.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İ.İ.K.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.