22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8587 Karar No: 2016/15966 Karar Tarihi: 02.06.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/8587 Esas 2016/15966 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/8587 E. , 2016/15966 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, 02.01.2008 tarihinde davalı işyerinde meydana gelen iş kazası sonucu sol el işaret, orta ve yüzük parmağının koptuğunu, yaklaşık dört aylık tedavi sonrasında davalı şirkette aynı pozisyonda çalıştırılmaya devam edildiğini, iş kazası sonrası aynı pozisyonda çalıştırılmasına rağmen çalışma şartlarının düzeltilmesini ve ücretin düzenli ödenmesini talep ettiği halde talebi karşılanmadığı için iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının ücretinin düzenli olarak ödendiğini ve geciktirilmediğini, iş sözleşmesinin de devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, Ocak 2013 ayına ilişkin bordronun davacı tarafından imzalanmış olduğu ve Şubat ayına ilişkin ücretini hak etmeden 23.02.2013 tarihinde iş sözleşmesini feshettiği, işverence Şubat ayından yirmi iki günlük ücretinin de Yapı Kredi Bankası Organize Sanayi şubesine dava tarihinden önce yatırıldığı, bu durumda davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe: İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 4857 sayılı Kanun"da ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir. Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir. Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve İşçinin bu ücrete hak kazanması gerekir. Somut olayda, tanık anlatımları ve Dairemizce incelemesi yapılan 2015/10204 esas sayılı dava dosyası birlikte değerlendirildiğinde; davalı işveren işyerinde davacının ve diğer işçilerin ücretinin gecikmeli ve düzensiz olarak ödendiği anlaşılmaktadır. Günümüzün ekonomik şartları dikkate alındığında; asgari ücretle çalışan bir işçinin emeğinin karşılığı olan ve işveren için en temel borç olan ücretin geç ve düzensiz ödenmesine katlanma yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bu hususun işyeri uygulaması haline geldiği de kabul edilemez. Bu itibarla, iş sözleşmesinin davacı tarafından feshi haklı sebebe dayandığından kıdem tazminatı isteminin kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.