Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazın, 06.09.1993 tarihinde tesis kadastrosu ile 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığından bahisle Hazine adına tespit edilerek beyanlar hanesine içindeki 2 katlı kargir evin M.oğlu K.G."e ait olduğu şerhi verilerek tespit askı ilanı ile 13.10.1994 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, daha sonradan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na 5831 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile getirtilen Ek-4. madde kapsamında güncelleme listesi düzenlenerek taşınmazın yine Kerim Güven adına yazıldığı, davacı M.. G.."in ise, 05.03.2012 tarihli dava dilekçesi ile tespitten önceki satın almaya dayanarak kendisinin fiilen zilyet bulunduğunu iddia ettiği anlaşılmakla, 1994 yılında tespitin kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 16.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.