4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15006 Karar No: 2019/1105 Karar Tarihi: 28.02.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15006 Esas 2019/1105 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/15006 E. , 2019/1105 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... (... İl Müdürlüğü) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Tic. AŞ aleyhine 07/05/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, idari para cezasının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya 4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen idari para cezasının, artık yasal olup olmadığı yargılama konusu yapılamaz ve kesinleşen idari para cezasından davalı sorumlu olup alacağın miktarı belirlenebilir (likit) niteliktedir. (YHGK"nın 2000/21-135 E, 2000/149 K.) Şu halde; takip konusu alacak likit olup davalı icra takibine itirazında haksızdır. Mahkemece, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerine, şartları oluşmadığından söz edilerek olaya uygun düşmeyen gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine 28/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.