9. Hukuk Dairesi 2016/18229 E. , 2020/3041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı 23.09.2009 tarihinde işe başladığını, sigorta başlangıcının ise 03.10.2009 tarihinde yapıldığını, işe ilk başladığı dönemde ilk 2 ay işyerinde çalışmakta olan ve 15 gün sonra işten ayrılan ... isimli işçinin bilgisayar sistemi şifresi ile çalıştığım, işyerinde 24.08.2011 tarihine kadar aralıksız çalıştığım, ücretinin daha yüksek olmasına rağmen asgari ücret üzerinden bildirimlerinin yapıldığı, banka hesabına asgari ücret yatırıldığını, ancak ücretin kalan kısmının elden ödendiğini, kış döneminde 09:00-18:30 saatleri arasında, yaz döneminde ise 20:30-21:30 saatlerine kadar çalıştığım, hafta tatillerinde çalıştığını, genel tatillerde ise dini bayramların birinci günü hariç çalışmaya devam ettiğini, günlük çalışma süresi 9 saat olmasına rağmen bunun üzerinde çalışıldığını, kendisine fazla mesai ücreti ödenmediğini, kullandırılmayan yıllık ücretli izin sürelerinin olduğunu 24.08.2011 tarihinde otogardaki işyerine çağrıldığım, müdür ... ve ... ile görüştüğünü, görüşme sonrasında ve devamında diğer çalışanların önünde hakarete maruz kaldığını, yaşananların kamera kayıtlarında mevcut olduğunu, olaylar üzerine otogardaki polis merkezine başvurduğunu, memurların darp bulunmadığı için ifadesini almadığını, bunun üzerine polis nezaretinde işyerine gittiğini, müdürlerin olayları inkar ederek kendisini suçladığını, 25.08.2011 tarihinde bölge çalışma memuruyla görüştüğünü, işyerine gittiğinde satış sorumlusu ... isimli çalışanın kendisini işyerine kabul etmediğini, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde 03.10.2009 tarihinde işe başladığını, 24.08.2011 tarihine kadar bilet satış yazıhanesinde uçak biletleri satışı ile ilgili çalıştığını, müvekkil firmadan asgari ücret aldığını, yaptığı işin ortalama bir kişinin yapabileceğini, uzmanlık gerektirmeyen bir iş olduğunu, asgari ücretle çalışmasının normal olduğunu, bu işte çalışan tüm personele asgari ücret ödenmekte olduğunu, bakiye ücretin elden ödendiğine ilişkin davacı beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, çalışma sürelerinin sabah saat 09:00 ile 12:00 arası, öğlen ise saat 13:00 ile 18:00 arası olduğunu, işyerinde öğle yemeği verilmediğini, çalışanlara servis hizmeti verilmediğini, bu hususun davacı tanıklarının beyanlarıyla da sabit olduğunu, işin mahiyeti gereği fazla çalışma yapılmasının mümkün olmadığını, fazla çalışma yapıldığına ilişkin davacı beyanlarının dayanaksız olduğunu, davacının çalışma saatleri içinde interneti özel işleri için kullanarak çalışmasını ihmal ettiğini, bu konuda daha önce uyarıldığını, şirket yetkilileri tarafından rutin olarak yapılan kontrollerde davacının çalıştığı ofisin dağınık ve kirli olması ayrıca evrakların düzensiz tutulması nedenleriyle uyarıldığını, bu durumdan mesai arkadaşı ... Hanımı sorumlu tutan davacının söz konusu kişiye hakaret ettiğini, çalışma disiplininin bozulmasını istemeyen şirket yetkililerinin savunmasını almak üzere 24.08.2011 tarihinde davacıyı şirket merkezine çağırdığını, kısa görüşmeden sonra sinirlerine hâkim olamayan davacının bağırmaya ve küfür etmeye başladığını, kendisini engellemeye çalışan amirlerine de hakaret ederek üzerlerine yürüdüğünü, müteakiben şirket merkezini terk ettiğini ve bir daha dönmediğini ve huzurdaki davayı açtığını, bu durum nedeni ile .... Noterliği 12898 yevmiye numaralı ihtarname ile 21.09.2011 tarihinde kendisine iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin 2. fıkrasının (d) ve (h) bentleri uyarınca sona erdirildiğinin keşide edildiğini, iş sözleşmesine işçinin kusurlu hareketleri nedeniyle son verildiğini, davacı tanıklarının davacının kendi iddialarını destekler mahiyette beyanları olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Her kısmi dava alacağın tamamına yönelik olarak tespit hükmü içermek zorundadır.
Dava kısmi dava olarak açılmış ve ıslah edilmemiş olsa dahi mahkemece hüküm altına alınan alacakların tam miktarı belirlenmeli, daha sonra taleple bağlı kalınarak karar verilmelidir.
Mahkemenin hüküm altına alınan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti için bilirkişinin yaptığı iki ayrı hesaptan hangisine itibar ettiğini açıklamadan ve alacağın miktarını belirlemeden doğrudan dava dilekçesindeki miktarlar üzerinden hüküm kurması hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.