Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/2516 Esas 2013/5321 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2516
Karar No: 2013/5321
Karar Tarihi: 10.04.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/2516 Esas 2013/5321 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu su kanalının kapatılması ve el atmaların önlenmesidir. Davacı 97 sayılı parselin sahibi, davalılar ise 96 sayılı parselin paydaşıdır. Davalıların kayıt ve mülkiyet hakları yoktur. Davacının su arkını (hendeği) kapattıktan sonra, davalılar kaymakamlığa başvurarak men kararı aldılar. Mahkeme fen bilirkişi raporuna dayanarak davacının kapattığı su arkının alanının 62,40 m2 olduğunu ve davacının mülkiyet hakkına sahip olduğu parsellerin sınırları içinde kaldığını tespit etti. Bu nedenle davalılar davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanıyarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme yazılı bir yanılgı ile davanın reddine karar verdi. Davacının temyiz itirazları kabul edilerek karar bozuldu. 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gereğince hüküm bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 3091 sayılı Yasa
- 6100 sayılı Yasa (geçici 3. madde)
- 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2013/2516 E.  ,  2013/5321 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TERME SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/10/2012
    NUMARASI : 2011/427-2012/710

    Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve su kanalının kapatılması davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, el atmanın önlenmesi ve su kanalının kapatılması isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının, 97 sayılı parselin müstakil maliki, 96 sayılı parselde ise dava dışı kişiler ile birlikte paydaş olduğu, davalıların, bu taşınmazlarda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, davacının, 96 ve 97 sayılı parsellerin çap kapsamında kalan su arkını kapatması üzerine, davalıların davacı hakkında kaymakamlığa şikayette bulundukları, Terme Kaymakamlığının 17.12.2010 tarihli, 2010/04 sayılı kararı ile davacının su arkına ( hendeğe) tecavüzün men"ine dair verilen kararın infaz edilmesi nedeniyle davacı tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılan keşfe dayalı olarak düzenlenen fen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından kapatılan su arkının alanının 62,40 m2 olup, davacının mülkiyet hakkına sahip olduğu 96 ve 97 sayılı parsellerin sınırı içerisinde kaldığı, davalılara ait bölümdeki su arkının ise açık bulunduğu görülmektedir.
    O halde, davacının çap kapsamında kalan su arkını kapatması üzerine davalıların 3091 sayılı yasa uyarınca kaymakamlığa başvurarak men kararı almak suretiyle muaraza yarattıkları tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanımak suretiyle davanını kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.