20. Hukuk Dairesi 2013/5207 E. , 2014/2058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2011/100-2013/111
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, K... İlçesi, .. Mahallesinde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4 madde uyarınca, Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerde fiilî kullanım durumunu belirlemek için yapılan kadastro çalışmalarında, davacıların kullanıcı olarak beyanlar hanesinde gösterildikleri ve Hazine adına tesbit edilen 122 ada 2 ilâ 6 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün eksik ölçüldüğü iddiasıyla parsellerin orman sınırları içinde bırakılan kısımların da davacıların olduğunun tesbit edilerek orman sınırı dışına çıkarılmalarını istemiştir.
Mahkemece, dava konusu edilen bölümlerin kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine, 122 ada 2 ilâ 6 parsel sayılı taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldıklarının ayrı ayrı tespitine ve ayrı ayrı Hazine adına tesciline, 122 ada 6 parsel sayılı taşınmazın İbrahim oğlu 1960 d.lu Y.. K.."ın kullanımında olduğunun tesbitine, narenciye ağaçlarının Y.. K.."ın zilyedinde olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine gösterilmesine, 122 ada 5 parsel sayılı taşınmazın İbrahim oğlu 1953 d.lu M.. K.."ın kullanımında olduğunun tesbitine, narenciye ağaçlarının M.. K.."ın zilyedinde olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine, 122 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Osman kızı 1958 d.lu H.. K.."ın kullanımında olduğunun tesbitine, narenciye ağaçlarının Hâkime Kan"ın zilyedinde olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine, 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazın İbrahim oğlu 1963 d.lu M.. K.."ın kullanımında olduğunun tespitine, narenciye ağaçlarının M.. K.."ın zilyedinde olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine, 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazın İbrahim oğlu 1969 d.lu H.. K.."ın kullanımında olduğunun tesbitine, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların yüzölçümüne itiraza ilişkindir.
3402 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar ve 10. maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, 11. maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davaları, mahalli hukuk mahkemelerinden 27. madde uyarınca Kadastro Mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları inceler ve karara bağlar. Somut olayda, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4 madde uyarınca yapılan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerde fiilî kullanım durumunu belirlemek için yapılan kadastro çalışmaları sonucu tutulan tesbit tutanağının yüzölçümüne itiraz edilmiş, dava açılan taşınmazların kesinleşmiş orman
sahasında kaldığı yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile belirlenmiştir. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca orman kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılacak davalarda kadastro mahkemeleri görevli olup askı ilân süresinden sonra 10 yıllık süre içinde açılan davalarda ise görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Hal böyle olunca, dava açılan bölümlere ilişkin olarak görevsizlik kararı ile tutanak aslı dosya arasına alınan taşınmazların kadastro müdürlüğüne veya tutanakların devri halinde tapu müdürlüğüne kesinleşme işlemlerinin yapılması için devrine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.