16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/718 Karar No: 2015/13394 Karar Tarihi: 10.11.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/718 Esas 2015/13394 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/718 E. , 2015/13394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 1 parsel sayılı 80.526,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz toprak tevzi komisyonunca mera olarak ayrıldığı ve kadimden beri mera olarak kullanıldığı belirtilerek mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacılar ... ve müşterekleri, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın 03.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ve eki olan krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı ..., (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ..., (C) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ..., (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacı ... adına tesciline, kalan bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davaya konu edilen bölümleri yönünden davacılar yararına zilyetlik ile edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava konusu taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonunun 29 nolu mera parseli içinde kaldığı dosya içerisine getirtilen belgelerden anlaşılmaktadır. Kadastro sırasında dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırması yapılmış ve edinme sebebi sütununda taşınmazın krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin ... (C), (D) ve (E) harfi ile gösterilen bölümlerinin ..., (F) harfi ile gösterilen yerin ..."ın işgalinde olduğu belirtilmiştir. Davacılar taşınmazların kendilerine atalarından intikal ettiğini, paylaşımlar sonucu kendilerine isabet ettiğini ve 80-90 yıldır zilyetliklerinin devam ettiğini ileri sürerek dava açmışlardır. Taşınmaz başında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre mera olan bölüm ile dava konusu taşınmazlar arasında ayırıcı bir unsurun bulunmadığı, dava konusu bölümler dışında kalan yerlerin halen eylemli olarak mera niteliği ile kullanıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacılar adına tescile karar verilen bölümlerin etrafının mera ile çevrili olduğu, dört sınırı mera ile çevrili olan taşınmazın meradan açıldığının kabulü zorunlu olup davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.