
Esas No: 2014/4727
Karar No: 2014/8998
Karar Tarihi: 03.07.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/4727 Esas 2014/8998 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Develi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2012/398-2012/861
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/06/2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 27/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 580 ada 8 parsel sayılı taşınmazına bitişik 580 ada 7 sayılı parsel üzerine yapılan binanın davacının binasına zarar verdiğini ileri sürerek meydana gelen zararın giderilmesi için 12.000,00 TL, güçlendirme bedeli olarak 32.000,00 TL ve ayrıca 10.000,00 TL de manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, yokluklarında yapılan tespit sonrası verilen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, yeniden keşif yapılmasını, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 12.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının güçlendirme bedeli ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen
belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
Mahkemece, dava tarihinden önce yapılan tespit sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Develi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/13 D. İş sayılı tespit dosyanın incelenmesinden, davalı A.. S.."a husumet yönetilmediği, taraf olarak yer alan diğer davalıların da yokluklarında yapılan tespite ve bilirkişi raporuna itiraz ettikleri görülmüştür. Bu şekilde kurulacak hüküm ile davalıların savunma hakkı kısıtlanmış olacağından mahkemece, uzman bilirkişiler aracılığı ile mahallinde keşif yapılarak ve bilirkişilerden denetime elverişli gerekçeli rapor alınarak ve tarafların diğer tüm delilleriyle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.