3. Hukuk Dairesi 2017/6826 E. , 2017/14989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Davalılardan ..."in, davacıya ait taşınmazı 05.05.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, diğer davalı ..."in ise kefil olduğunu,... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/7947 esas sayılı dosyası ile ödenmeyen 2015 Yılı Haziran ayı kira bedeli 900 TL yönünden icra takibine geçtiğini, borçlulara ödeme emrinin 16.06.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, 17.06.2015 tarihli borca kısmi itiraz dilekçesinde aylık kira bedelinin 882 TL olduğunu beyan ettiklerini, kendi itirazlarındaki kabul ettikleri rakam üzerinden 17.06.2015 tarihinde 882 TL yatırıldığını, belirterek haksız olan itirazın iptalini istemiştir.
Davalılar, kira bedellerinin tamamının ödendiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın ... yönünden kabulü ile davalının vaki itirazının 898,60 TL ana para ve 0,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 898,82 TL üzerinden iptaline, takibin devamına ve davalının tahliyesine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır.
Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir.
Somut olayda; davacının dava dilekçesinde, sadece itirazın iptalini talep ettiği ve tahliyeye ilişkin bir talebinin olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece kurulan hükümde talep aşılarak, davalı ..."in tahliyesine karar verilmiştir. Kaldı ki dava konusu taşınmazın yargılama sırasında 11.01.2016 tarihinde tahliye edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda, mahkemece; taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, tahliye talep edilmediği halde, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklı, başlatmış olduğu icra takibinde ödenmeyen 2015 Yılı Haziran ayı kira bedeli 900 TL "nin tahsilini istemiş, borçlulara ödeme emrinin 16.06.2015 tarihinde tebliği üzerine, davalılar, 17.06.2015 tarihli borca kısmi itiraz dilekçesinde aylık kira bedelinin 882 TL olduğunu beyan ederek, kabul ettikleri rakam üzerinden 17.06.2015 tarihinde 882 TL yatırıldığı taraflara arasında uyuşmalık konusu değildir. Bu durumda Mahkemece icra takibinde itiraza uğrayan kısım yönünden değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken icra takibinde talep edilen alacak miktarının tamamına itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.