8. Hukuk Dairesi 2018/3759 E. , 2019/5898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."in dava konusu 2306 ada 6 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın 89/220 oranında paydaşı olduğunu, diğer 131/220 payın ise davalıya ait olduğunu, davalının taşınmazı uzun yıllardan beri tek başına kullandığını, davacılardan ..."in davalıya ecrimisil ödemesi için 24/05/2013 tarihinde ihtarname göndermesine rağmen ödeme yapılmadığını, taşınmazın tapuda tarla niteliğinde görünmesine rağmen her türlü belediye hizmetlerinden yararlanıldığını ve imar alanı içerisinde olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için 10.000,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekille, dava konusu taşınmazın öncesinde bir bütün halinde ... adlı kişiye ait olduğunu, 6/960 hissesinin 14/09/1987 tarihinde üzerindeki üç katlı betonarme karkas ev ile birlikte tapuda satış yoluyla müvekkiline devredildiğini, 1990 yılında şuyulandırma sonucu 89/220 hisse itibarıyla davalı adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan evin müvekkili davalı tarafından kullanıldığını, evin daireler halinde kiraya verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacıların murisi olan ..."in dava konusu 2306 ada, 6 parsel sayılı, tarla vasıflı, 220 metrekare alanlı taşınmazın 131/220 oranında paydaşı olduğu, diğer 89/220 payın ise davalıya ait olduğu, taşınmazda davalıya ait üç katlı betonarme bina bulunduğu, davaya konu taşınmazda tarafların paydaş olduğu sabittir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir.
Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı) .
Somut olaya gelince; dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazda, fen bilirkişisi ...’nun 17.10.2014 tarihli raporunda ve eki krokide tespit edildiği üzere davacıların taşınmazda kullandığı veya kullanabileceği bir alan bulunmamaktadır. Bu bahisle davacı yanca, davalıya yönelik olarak keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihi baz alınarak, dava konusu taşınmazın tarla nitelikli olması da değerlendirilerek ürün bazlı olarak, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorularak , ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilerek, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilerek hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.