Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9914
Karar No: 2014/2022
Karar Tarihi: 18.02.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9914 Esas 2014/2022 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/9914 E.  ,  2014/2022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tefenni Kadastro Mahkemesi
    TARİHİ : 18/03/2013
    NUMARASI : 2009/6-2013/12

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında .. Köyü 174 ada 1 parsel sayılı 28265,82 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfıyla Hazine adına; 132 ada 18 parsel sayılı 12906,94 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla Köy Tüzel Kişiliği adına; 197 ada 3 parsel sayılı 22098,53 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfıyla Hazine adına; 104 ada 42 parsel sayılı 11054,51 m² yüzölçümündeki taşınmaz, halî arazi vasfıyla Hazine adına; 146 ada 14 parsel sayılı 4969,88 m², 187 ada 1 parsel sayılı 108555,30 m² ve 132 ada 14 parsel sayılı 7355,39 m² yüzölçümündeki taşınmazlar ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmış, 18/05/2011 tarihli keşifte ise 132 ada 18 parsele sehven dava açtığını, dava açmak istediği taşınmazın 132 ada 14 sayılı parsel olduğunu belirtmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 174 ada 1 nolu parselin davacı adına tapuya tesciline; 146 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuya tesciline; 197 ada 3 parsel nolu taşınmazın davacı adına tapuya tesciline; 132 ada 14 parselin 12/07/2012 tarihli fen bilirkişi raporunun eki olarak sunulan krokide (A) harfi ile gösterilen 1537,52 m2"lik kısmın ayrı bir parsel numarası alarak davacı adına tapuya tesciline; geri kalan kısmın tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline; 187 ada 1 nolu parselin 12/07/2012 tarihli fen bilirkişi raporunun eki olarak sunulan krokide (B) harfi ile gösterilen 12698,43 m2 ve (D) harfi ile gösterilen 7363,12 m2"lik kısmın ayrı bir parsel numarası alarak davacı adına tapuya tesciline, kalan kısmın tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline; 104 ada 42 nolu parsel yönünden yapılan yargılama sonucu söz konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğinden davacının davasının reddi ile, bu parselin tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 174 ada 1, 146 ada 14, 197 ada 3 ve 132 ada 14 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümün ve 187 ada 1 nolu parselin (B) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerinin davacı adına tesbit ve tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda temyize konu taşınmazların eski tarihli memleket haritasında açık renkli tarım alanında yer alması nedeniyle orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiş ise de, raporda çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar (memleket ve hava fotoğrafları) üzerinde konumu gösterilmediği, ayrıca ziraat bilirkişi raporuna ekli fotograflar da çekişmeli taşınmazların üzerinin doğal çayır örtüsü, taşlık ve kayalar ile kaplı olduğu gözönüne alındığında, çekişmeli taşınmazların bilirkişilerce orman sayılmayan yer ve davacı yararına zilyetlik ile mülk edinme şartalarının oluştuğu nitelendirilmesi objektif ve somut bulgularla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    O halde; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı ile ziraat bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, temyize konu taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı kanunun 3/7/2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Kabule görede ,132 ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılmış bir dava bulunmadığına göre, tutanağın olağan yollardan kesinleştirilmesi için tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmemesi, kabul edilen taşınmazlar hakkında hüküm kurarken tesbitin iptal edilmeden sicil oluşturulması ve 104 ada 42 parselin tutanak aslı getirilmeden karar verilmeside doğru görülmemiştir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi