11. Hukuk Dairesi 2017/2117 E. , 2019/1079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20/.../2016 tarih ve 2016/357-2016/587 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi ayrı ayrı asıl ve birleşen davada davacı- karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen ....02.2019 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı vekili, asıl davada müvekkilinin davalı ile alabalık üretimi yapmak için 1997 yılında adi ortaklık kurduğunu, buna göre tüm tesisin masraflarının davalı ile birlikte eşit olarak karşılandığını, ancak daha sonra davalının yaptığı masrafları yüksek göstermesi nedeniyle aralarında sorun çıktığını ve müvekkilinin tesisten uzaklaşmak zorunda kaldığını, bu nedenle adi ortaklığın devamının imkansız olduğunu ileri sürerek, adi ortaklığın feshini ve tasfiyesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise davalının Haziran 1999 tarihinden beri tesisi işlettiğini, müvekkilinin tesisten uzaklaştırılarak gelirlerinden mahrum kılındığını, tesisin bütün halinde kiralanması durumunda aylık gelirinin 5.000,00 TL"den az olmayacağını, davalının hisselerine isabet eden paya haksız olarak el atıldığını ileri sürerek, 01.06.1999 tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme ilişkin olarak 50.000,00 TL ecrimisil bedelinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında adi ortaklığın mevcut olmadığını, tarafların ... ortaklı limitet şirket kurduklarını, bu nedenle asıl davanın reddini, karşı dava olarak da, davacının limited şirketin feshini istemiş olması nedeniyle şirketin devamı açısından davacının şirketten ihracını talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamıa göre, bozma doğrultusunda önceki kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilerek asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden ise, davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, taraflar arasında kurulan ... ilçesi,
Şelalealtı mevkiinde bulunan . ....... Üretim ve Pazarlama Tesislerinin konusu olduğu adi şirketin feshine, mahkemece atanan tasfiye memuru tarafından mal varlığının satılması suretiyle elde edİlen gelirden öncelikle tasfiye giderlerinin ve tasfiye memuru ücretini karşılamak ve artan kısmın ortaklar arasında eşit olarak paylaştırılmak suretiyle tasfiyesine, asıl davadaki davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davanın reddine, tasfiye memuru olarak SMMM ..."ın atanmasına, tasfiye memuruna tüm tasfiye işlemleri için toplam 1.000,00 TL takdirine, ücretin tasfiyedeki satıştan sonra ilk olarak ödenmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Asıl dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, karşı dava, davalının limited şirket ortaklığından çıkarılması, birleşen dava ise, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK’un 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK"nın 298/.... maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi, verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
Somut olayda mahkemece, gerekçede “asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden ise, davanın reddine"" karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ""Asıl davanın kabulüne, taraflar arasında kurulan ... ilçesi, .... mevkiinde bulunan ... Alabalık Üretim ve Pazarlama Tesislerinin konusu olduğu adi şirketin feshine, .... asıl davadaki davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davanın reddine, birleşen dava yönünden birleşen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davanın reddine "" ifadelerine yer verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında ve aynı zamanda hükmün de kendi içerisinde çelişki yaratır şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın re"sen bozulması gerekmiştir.
...-Bozma sebep ve şekline göre, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer"in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer"in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, .../02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.