Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2117
Karar No: 2019/1079
Karar Tarihi: ...02.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2117 Esas 2019/1079 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasında adi ortaklık kurulmasıyla ilgili bir davada Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar incelenmiştir. Davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacı ve dahili davalı avukatlarının görüşleri alındıktan sonra mahkemece karar verilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak kararın hüküm fıkrasında, gerekçe ile çelişki bulunması ve hüküm fıkrasının da kendisi içerisinde çelişki yaratması nedeniyle karar bozulmuştur. Detaylı kanun madde açıklamaları bulunmamaktadır.
Kanun Maddeleri:
- 1086 sayılı HUMK’un 382 ve devamı maddeleri
- 6100 sayılı HMK' nın 294 vd. maddeleri
- HMK' nın 298/... maddesi
11. Hukuk Dairesi         2017/2117 E.  ,  2019/1079 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20/.../2016 tarih ve 2016/357-2016/587 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi ayrı ayrı asıl ve birleşen davada davacı- karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen ....02.2019 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı vekili, asıl davada müvekkilinin davalı ile alabalık üretimi yapmak için 1997 yılında adi ortaklık kurduğunu, buna göre tüm tesisin masraflarının davalı ile birlikte eşit olarak karşılandığını, ancak daha sonra davalının yaptığı masrafları yüksek göstermesi nedeniyle aralarında sorun çıktığını ve müvekkilinin tesisten uzaklaşmak zorunda kaldığını, bu nedenle adi ortaklığın devamının imkansız olduğunu ileri sürerek, adi ortaklığın feshini ve tasfiyesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise davalının Haziran 1999 tarihinden beri tesisi işlettiğini, müvekkilinin tesisten uzaklaştırılarak gelirlerinden mahrum kılındığını, tesisin bütün halinde kiralanması durumunda aylık gelirinin 5.000,00 TL"den az olmayacağını, davalının hisselerine isabet eden paya haksız olarak el atıldığını ileri sürerek, 01.06.1999 tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme ilişkin olarak 50.000,00 TL ecrimisil bedelinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında adi ortaklığın mevcut olmadığını, tarafların ... ortaklı limitet şirket kurduklarını, bu nedenle asıl davanın reddini, karşı dava olarak da, davacının limited şirketin feshini istemiş olması nedeniyle şirketin devamı açısından davacının şirketten ihracını talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamıa göre, bozma doğrultusunda önceki kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilerek asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden ise, davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, taraflar arasında kurulan ... ilçesi,
    Şelalealtı mevkiinde bulunan . ....... Üretim ve Pazarlama Tesislerinin konusu olduğu adi şirketin feshine, mahkemece atanan tasfiye memuru tarafından mal varlığının satılması suretiyle elde edİlen gelirden öncelikle tasfiye giderlerinin ve tasfiye memuru ücretini karşılamak ve artan kısmın ortaklar arasında eşit olarak paylaştırılmak suretiyle tasfiyesine, asıl davadaki davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davanın reddine, tasfiye memuru olarak SMMM ..."ın atanmasına, tasfiye memuruna tüm tasfiye işlemleri için toplam 1.000,00 TL takdirine, ücretin tasfiyedeki satıştan sonra ilk olarak ödenmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    1-Asıl dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, karşı dava, davalının limited şirket ortaklığından çıkarılması, birleşen dava ise, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
    Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK’un 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK"nın 298/.... maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi, verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
    Somut olayda mahkemece, gerekçede “asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden ise, davanın reddine"" karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ""Asıl davanın kabulüne, taraflar arasında kurulan ... ilçesi, .... mevkiinde bulunan ... Alabalık Üretim ve Pazarlama Tesislerinin konusu olduğu adi şirketin feshine, .... asıl davadaki davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davanın reddine, birleşen dava yönünden birleşen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davanın reddine "" ifadelerine yer verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında ve aynı zamanda hükmün de kendi içerisinde çelişki yaratır şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın re"sen bozulması gerekmiştir.
    ...-Bozma sebep ve şekline göre, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer"in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı ..., asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı ... vekilleri ile dahili davalı ... Sürer"in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, .../02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi