20. Hukuk Dairesi 2014/656 E. , 2014/2015 K.- ORMAN İDDİASINA DAYALI MERA KOMİSYON KARARININ İPTALİ
- GÖREV
- MERA KANUNU (4342) Madde 13
- MERA KANUNU (4342) Madde 7
- KADASTRO KANUNU (3402) Madde 11
- KADASTRO KANUNU (3402) Madde 25
"İçtihat Metni" Çekişmeli Karabağlar, U...Mahallesi 707 parsel 1960 yılında kesinleşen arazi kadastro çalışmasında 288100 m2 yüzölçümüyle mera olarak sınırlandırılmış, 2012 yılında 4342 sayılı Kanuna göre yapılıp 29.06.2012 - 30.07.2012 tarihleri arasında ilân edilen çalışmada da mera olarak tahsis edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, taşınmazın orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla önce İ.. K..na başvurmuş, komisyonun 10.08.2012 tarih 555 sayılı kararıyla, orman olarak tescil işleminin gerçekleşmediği, taşınmazın halen mera sicilinde kayıtlı olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, kararın 18.09.2012 tarihinde davacı idareye tebliği üzerine, mera tahsis kararının iptali istemiyle eldeki dava açılmıştır.
Mahkemece taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmışsa da; orman olarak tescilli olmadığı ve taşınmazda kadastro yapıldığına göre, mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman iddiasına dayalı mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ile 11/04/1989 tarihinde ilân edilip kesinleşen sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B ugulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmıştır.
Mahkemece, taşınmazda "kadastro yapıldığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmış, taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış, bu işleme karşı itiraz süreleri çoktan geçirilmiş, orman kadastrosu da en son 1989 yılında yapılmış, yine davanın açıldığı 15.10.2012 tarihi itibarıyla bu işleme karşı itiraz süreleri de geçirilmiştir. Dosyada keşif yapılmadığı için taşınmazın kesinleşen orman sınırına göre konumu anlaşılamamaktaysa da, Dairenin geri çevirme kararı üzerine gönderilen orman kadastro haritasının incelenmesinde, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde Kızıldağ Devlet Ormanı yazdığı görülmektedir.
4342 sayılı Mera Kanununun 13/5. maddesinde “komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilân süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise, kadastro mahkemesine dava açılabilir” hükmü bulunmaktaysa da; kanunun öngördüğü temel ilke, mera komisyonlarının tesbit, tahdit ve tahsis kararlarına karşı açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğudur. Maddede belirtilen “kadastro yapılan yerlerde” tümcesi Mera Kanununun 7/2 ve 3. fıkralarında anılan biçimde bir mera tesbit ve tahdit işlemi yapılarak o taşınmaz hakkında genel arazi kadastro tutanağı düzenlenip askı ilânına çıkartılması halini düzenlemektedir. İşte bu halde, askı ilân süresi içinde açılacak davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğunu kabul etmek gerekir. Mera Kanununun 13. maddesinin 5. fıkrasındaki (3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca proğrama alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce Bakanlığa bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tesbit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir) hükmü ile aynı maddenin 7. fıkrasındaki (komisyonlar, yukarıda belirlenen süre içinde mera tesbit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde, bu işlemler 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir) hükmü karşısında, mera komisyonu tarafından tesbit ve tahdidi yapılarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilen, ya da kanunda öngörülen sürede komisyonca tesbit ve tahdidin yapılmaması nedeniyle bu işlemlerin arazi kadastro ekiplerince yapılarak kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 11/1. maddesi uyarınca 30 günlük askı ilân süresi içinde açılan davalara bakma görevinin kadastro mahkemelerine ait olacağı, bunun dışında yani daha önce hiç kadastro yapılmayan, ya da genel arazi kadastro işlemi önceki yıllarda yapılıp kesinleşen yerlerde mera komisyonunun yaptığı tesbit, tahdit ve tahsis kararlarının, mera komisyonu tarafından Mera Kanununun 13/4. maddesi gereğince ilânı ya da tebliği üzerine 30 günlük süre içinde açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu kabul edilmelidir.
Şunu da belirtmek gerekir ki; mera, yaylak ve kışlakların tesbit ve tahdit (sınırlandırılma) işlemleri kanunî yollardan geçip kesinleşmedikçe mera komisyonları tarafından tahsis kararı verilemez. Kanununun 7. ya da başka bir maddesinde arazi kadastro ekip ve komisyonlarına tahsis yapma yetkisi de verilmemiştir. Kanunun 12. maddesi gereğince tahsis kararı verme yetkisi sadece mera komisyonlarına aittir. Komisyonun verdiği tahsis kararları Valilik onayı ile yürürlüğe girer ve bundan sonra 13/4. maddesi hükmünce ilân ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir. Mera Kanununun 7 ve 13. maddeleri ile 3402 sayılı Kanunun 25/son maddesi hükmü birlikte gözönünde bulundurulduğunda, ister kadastro yapılan, isterse yapılmayan yerlerde mera komisyonlarının verdiği tahsis kararlarına karşı 30 günlük askı ilânı içinde açılacak davaların asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonucuna ulaşılır.
Somut olayda; dava, mera komisyonu tesbit ve tahsis kararına itiraz üzerine verilen kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde açıldığına göre, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekeceğinden, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 18.02.2014 günü oy birliği ile karar verildi.