5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/23972 Karar No: 2018/3494 Karar Tarihi: 05.03.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/23972 Esas 2018/3494 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/23972 E. , 2018/3494 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vd. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı sonrası verilen hüküm, davacı idare ve davalılardan ... vd vekillerince temyiz edilmiştir. Kamulaştırma Kanununun 37. maddesine göre bu kanundan doğan davalar basit yargılama usulü ile görülür. Adli ara vermede de bakılır. HUMK.nun 176/11 maddesine göre süresinde olmayan davalılardan ... vd vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra davacı idare vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;Bir kısmı tarım arazisi ve bir kısmı karışık meyve bahçesi niteliğindeki Kuruserpir Köyü, 657 parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde; üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle, bozma kararından sonra mahkemece kurulacak yeni hüküm HMK"nın 297. maddesine uygun olarak oluşturulmalıdır. Mahkemece hüküm fıkrasında yer alan ve bozmaya konu yapılmayan bölüm yönüyle de ilk hükümdeki gibi karar vermesi gerekmektedir. (Hukuk Genel Kurulu’ nun 2017/3-3005 Esas, 2017/1491 Karar sayılı kararı) Açıklanan nedenlerle mahkemece bozmadan sonra verilen nihai kararda yeniden tescil kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden ilk kararın kesinleştiğinden bahisle tescil yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendinin çıkartılmasına, yerine ( Davalılar ..., ... adına kayıtlı, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 657 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, kararın bir suretinin ilgili Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine,) cümlesinin yazılmasına,Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı ... vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.