6. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/1555 Karar No: 2021/1629 Karar Tarihi: 22.11.2021
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1555 Esas 2021/1629 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin kararına göre, HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca miktarı 40.000 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesindir ve temyiz edilemez. Bu miktar her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılır. Buna göre, 2019 için temyiz kesinlik sınırı 58.800 TL'dir. Somut bir dava için ise 40.835,39 TL talep edilmiş, ilk derece mahkemesi tarafından kısmen kabul edilmiş ve istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiş ve temyiz başvurusuna karşı kesinlik sınırı altında kaldığı için ret kararı vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri HMK 362/1-a ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesidir.
6. Hukuk Dairesi 2021/1555 E. , 2021/1629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi İLK DRC. MHK. : Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi"nin miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2019 yılı için temyiz kesinlik sınırı 58.800 TL’dir. Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda 40.835,39 TL’nin tahsili talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, reddedilen kısım yönünden ve kısmen kabule karar verilen kısmın faiz başlangıç tarihi yönünden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve bu hükme karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344"üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 22.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.