Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5174
Karar No: 2019/1090
Karar Tarihi: 28.02.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/5174 Esas 2019/1090 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/5174 E.  ,  2019/1090 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 02/06/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/11/2017 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun reddi ile kararın HMK 353/1-B.2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen 19/09/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Davacı, kendisinin ..."da kurulmuş olan ... Eğitim Vakfı kurucu mütevelli heyeti üyesi olduğunu, davalılar ile arasında vuku bulan ihtilafların başlangıç sebebinin de bulunduğu bu konum olduğunu, davalıların kendilerinin de bu vakfın yöneticisi oldukları iddiasıyla davacı hakkında sürekli suç duyurusunda bulunduklarını, yapılan suç duyurularında iddia olunan suç vasıflarının çoğu zaman aynı kaldığını, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni bir gelişme olmadan tekrar suç duyurusunda bulunulduğunu, bu durumun kabul edilemez bir hal aldığını, bir takım yargılama masraflarına katlandığını ve kişilik haklarının zarar gördüğünü ileri sürerek davalılardan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalılar vekili, davalı ..."nın davaya konu vakfın mütevelli heyet üyesi ve kurucu olan ..."tan sonraki başkanı olduğunu, diğer davalı ..."nın da ..."un ölümü sonrasında vakıf senedinin 8. maddesi yollamasıyla ... Vakfı tarafından mütevelli heyet üyesi olarak görevlendirildiğini, vakfa karşı ... ... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/6285 esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrini davacı ..." in yetkisi olmadığı halde tebliğ aldığını, mesnetsiz icra takibinin itirazsız kesinleşmesi sağlanarak vakfın hesaplarından yaklaşık 5,5 Trilyon çıkartıldığını, yapılan şikayetlerin yasal zorunluluktan kaynaklandığını, şikayetler neticesinde takipsizlik kararı verilmiş olmasının kişilik haklarının zedelendiğini göstermeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur .
    Mahkemece, somut bir takım verilerle açılan gerek hukuk gerek kamu davalarının bulunduğu, davacının bu davalarda yer aldığı, davalıların davaya konu şikayetleri, sırf davacıyı zararlandırmak saiki ile yapmadıkları, şikayetlerin hak arama hürriyeti kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu soruşturma dosyalarına ilişkin şikayetlerin hepsinin davalılar tarafından kişisel olarak yapılan şikayetler olmayıp, ... ... 17. ASHM"nin 2014/468 esas, 2013/112 karar sayılı kararı doğrultusunda oluşturulan mütevelli heyetinin aldığı kararlara dayalı olarak vermiş oldukları vekaletnamelerle vakıf adına ilgili avukatlar tarafından yapılan şikayetler oldukları, anılan mahkeme kararının, Yargıtay denetiminden geçerek 10/03/2014 tarihinde kesinleşmiş olduğu, sadece 2012 yılına ilişkin (2012/17246) soruşturma dosyasında ..."nın ayrıca müşteki olarak vermiş olduğu ifadenin söz konusu olduğu, bu ifadenin de öncesinde vakıf adına yapılan şikayet doğrultusunda başlatılan soruşturma kapsamında vakıf mütevelli heyeti başkanı olarak verilmiş olması nedeniyle doğrudan bu davalı tarafından yapılmış şikayet başvurusu olarak değerlendirilemeyeceği, vakıftaki bu görevi nedeniyle verilen bir ifade olduğu, davaya konu tüm şikayetlerin vakıf tüzel kişiliği adına yapılan şikayetler olarak kabul edilmeleri ve tüm bu şikayetler bakımından maddi ve manevi tazminat istemlerinin pasif husumet yokluğundan reddi gerektiği belirtilerek yasanının olaya uygulanmasında hata edilmiş olan ilk derece mahkemesi kararının HMK"nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak gerekçesi düzeltilmek suretiyle davacının maddi ve manevi tazminata yönelik davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 50. maddesi “Tüzel kişinin iradesi, organlar aracılığıyla açıklanır. Organlar hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda; vakıf mütevelli heyeti oluşturan gerçek kişilerin vakıf tüzel kişiliğini temsilen haksız şikayette bulundukları iddiasına dayanıldığına göre davalıların kişisel kusurlarına da dayanıldığı açıktır. Hal böyle olunca; davalılar yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
    (M)
    KARŞI OY YAZISI
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/1. maddesi gereğince onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.28/02/2019

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi