
Esas No: 2013/11088
Karar No: 2014/2000
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/11088 Esas 2014/2000 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Kadastro Mahkemesine verdiği 05.02.2007 tarihli dava dilekçesinde sınırları yazılı ... bulunan yaklaşık 1000 m2 taşınmaza ev yapması üzerine, Orman Yönetiminin şikayetiyle dava açıldığını, .... 1989/249-1992/359 sayılı kararıyla beraat ettiğini, ancak, 2006 yılında yapılan arazi kadastrosunda bu yer nizalı olduğundan ölçülmeyerek tescil harici bırakıldığını, zilyedlik koşullarının gerçekleştiğini bildirerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Kadastro Mahkemesince, orman kadastrosu askı ilân süresi geçtikten sonra açılan davada görevsizlik kararı verilerek, dosya asliye hukuk mahkemesine aktarılmış, mahkemece, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tescil istemine ilişkindir.
Yörede, 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması ile 12.09.1996 tarihinde 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşen orman kadastro haritalarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırı içinde olduğu, 1996 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmasında da bu durumun değişmediği, taşınmazın 1940 yılında orman sınırı içine alınması işlemine karşı hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı, her ne kadar davacı tarafından idari yoldan oluşan Kasım 1940 tarih ve 5 numaralı tapu kaydına dayanılmışsa da; 4785 sayılı Kanun gereğince tapu kaydının yönetimi bağlamayacağı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18.02.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.