4926 sayılı kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/15292 Esas 2016/1779 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/15292
Karar No: 2016/1779

4926 sayılı kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/15292 Esas 2016/1779 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme tarafından verilen hüküm temyiz edilmiş ve dosya incelendikten sonra Türk Milleti adına gereği düşünülmüştür. Mahkemenin gerekçeli kararının tebligatı üzerinde tarih bulunmadığı için sanığın temyiz istemi yasal kabul edilmiştir. Mahkeme kararının 4926 sayılı kanunun 34. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi kararı gereği yanlış uygulandığı ve sanığın hukuki durumunun bilirkişinin belirlediği CIF değer üzerinden hesaplanarak yeniden tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca mahkemenin 1412 sayılı CMUK'un 326/2 maddesine aykırı davrandığı ve sanığın itirazlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır:
- 4926 sayılı kanunun 34. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2008 tarihli 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nun 54/3. maddesi

7. Ceza Dairesi 2014/15292 E. , 2016/1779 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat üzerinde tebliğ tarihinin yazılı olmaması karşısında, sanığın öğrenme üzerine temyiz isteminde bulunduğu ve temyiz isteminin yasal süresi içinde olduğu kabul edilerek sanığın temyizine ilişkin yapılan incelemede;
1- 4926 sayılı Yasa"nın 34.maddesinin son fıkrasında yer alan "Bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, ön ödeme önerisinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında bilirkişinin belirlediği CİF değer üzerinden gümrük idaresine hesaplattırılan ve lehe olan gümrüklenmiş değer esas alınmak suretiyle yeniden ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
2- Bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması için sanığın bozma ilamından önceki hükme yönelik temyiz dilekçesinde bildirdiği adrese tebligat çıkartılmaksızın hüküm kurulması suretiyle 1412 sayılı CMUK"un 326/2 maddesine aykırı davranılması;
3- Soruşturma aşamasında ihtar edilen ön ödeme önerisinin gereğinin sanık tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında bilirkişinin belirlediği CİF değer üzerinden gümrük idaresine hesaplattırılacak gümrüklenmiş değer esasa alınmak suretiyle adli para cezasının tayininin gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Ele geçen mazotun, nakil vasıtasının taşıma kapasitesine göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümü oluşturmadığı gibi bilinen piyasa değeri ile yakalanan 400 litre mazotun değeri itibariyle müsaderesinin, 5237 sayılı TCK.nun 54/3.maddesi kapsamında hakkaniyete aykırı olacağından aracın ilave deposu sökülmek suretiyle sahibine iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.