
Esas No: 2020/9969
Karar No: 2021/7602
Karar Tarihi: 25.05.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9969 Esas 2021/7602 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve imar uygulaması nedeniyle bulunduğu yerde korunması mümkün olmayan yapı bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın tapu iptal ve tescil talebinin husumet yokluğu nedeni ile reddine,yıkılan yapı bedeline ilişkin zarar ile ilgili talebinin ise HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/158 E. - 2017/491 K. sayılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu iptali tescil ve imar uygulaması nedeniyle bulunduğu yerde korunması mümkün olmayan yapı bedelinin tahsili istemine ilişkindir
İlk derece mahkemesince; tapu iptal ve tescil talebinin husumet yokluğu nedeni ile reddine,yıkılan yapı bedeline ilişkin zarar ile ilgili talebinin ise HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu 429 kök parselin yapılan imar uygulaması sonucunda ifraz gördüğü, ifraz ile oluşan 922 ada 7 nolu parselin 14.12.1995 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, ancak imar planında eğitim tesis alanında kaldığından 30.11.2011 tarihinde İstanbul İl Özel İdaresine devredildiği, 28.02.2014 tarihinde Maliye Hazinesine tahsis edildiği taşınmazın, halen tapu kaydının maliye hazinesi üzerine kayıtlı olduğu anlaşıldığından, davacı tarafından tapu maliki Maliye Hazinesine karşı açılmış bir dava bulunmadığı gibi davacının da kök parselde hissesinin bulunmadığı anlaşıldığından ve davacıya ait bina yönünden yıkım kararı alınıp davacıya tebliğ edildiği dosya içindeki bilgi ve belge kapsamı ile doğrulandığından; tapu iptal ve tescil talebinin husumet yokluğu nedeni ile reddine,yıkılan yapı bedeline ilişkin zarar ile ilgili talebinin ise HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.