MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, haksız olarak işten çıkartıldığını, ödenmeyen tazminatları ile işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
Dosyada davacının iş sözleşmesi, davalı işveren tarafından, 11.07.2011 tarihinde tutulan tutanak doğrultusunda işyerinin huzurunun bozulduğu gerekçesiyle 14.11.2011 tarihinde haklı sebeplerle feshedildiği iddiasında bulunulmuştur.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi işyerinde çalışan işçilerden ....... ..... ile tartışması üzerine feshedilmiştir. Dairemiz bozma ilamında "...davalı tanığı ve tutanakta imzası bulunan ...... ...."e davacının sözü edilen hakaret içeren sözleri söyleyip söylemediği ve kendisinin duyup duymadığı sorulmadan sonuca gidilmiştir..." denilmiş, tanık yeniden dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Tanık yeniden alınan beyanında; "Feshe konu olan ve benim de altını imzaladığım tutanak içeriği doğrudur. Bizzat davacının hakaret ettiğini görmedim. Ancak diğer personellerden davacının bu eylemleri gerçekleştirdiğini duymuştum. Bu sebeple de söz konusu tutanağı imzaladım..." diyerek feshe konu edilen davacının sarfettiği iddia edilen sözleri söylediğini duymadığını beyan etmiştir. Bu durum karşısında tanık ..... .... beyanı da dikkate alındığında feshin haklı sebebe dayanmadığı açıklık kazanmıştır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.