10. Hukuk Dairesi 2016/18378 E. , 2016/15636 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının 10.04.2008-01.11.2008 tarihleri arası dönemde aylık net 1.755,00 TL ücret ve 105,00 TL yol ödeneğiyle hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. ..., Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. ...’e ..., ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Dairemizin 03.03.2014 tarih 2013/202563 Esas 2014/4374 Karar sayılı ilamında dosya içindeki bilgi ve belgeler ile toplanan delillere göre; davacının,
10.04.2008-04.10.2008 arası dönemde çalışmalarının tespitine dair Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış olup, Mahkemece, davacının hizmet tespitine yönelik talebine ilişkin uyulan bozma ilamı dikkate alınarak infaza elverişli bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile açılan davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının tamamen silinerek, yerine,
1-) Davanın Kısmen Kabulü ile, davacının 10/04/2008-04/10/2008 tarihleri arasında davalı ..."ın yanında Kuruma bildirilen günler dışında hizmet akdi ve asgari ücret ile çalıştığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-) Alınması gereken 24,30.-TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 8,70.-TL harcın davalı ..."dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından peşin yatırılan 15,60.-TL harcın davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine,
4-) AAÜT uyarınca yargılamada kendisini bir vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.800,00TL vekalet ücretinin davalılar ... ve Kurumdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) AAÜT uyarınca yargılamada kendisini bir vekille temsil ettiren davalı Kurum yararına takdir olunan 1.800,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,
6-) Davacı tarafından yapılan 750,00TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre takdiren 375,00TL"sının davalılar ... ve Kurumdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca harcanmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde talep halinde iadesine," yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.