Hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/28305 Esas 2016/12856 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/28305
Karar No: 2016/12856
Karar Tarihi: 08.06.2016

Hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/28305 Esas 2016/12856 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/28305 E.  ,  2016/12856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Beraat, ceza tertibine yer olmadığı

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen ve 07.05.2013 tarihli duruşmada sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten müştekileri ... ve ..."nin davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı karşısında, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören şikayetçilerin davaya katılmasına, avukat ..."ın da katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek” karar verilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    1- Hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyizin de;
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2- Kasten yaralama suçundan kurulan ceza tertibine yer olmadığına yönelik hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a- Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
    Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemlerin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmadığı ya da kanıtların mahkumiyete yeterli olup olmadığı hususundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde kararda gösterilmesi gerekirken, katılanların hangi eylemlerine karşı sanıkların eylemlerinin meşru müdafaa kapsamında kaldığı açıklanmadan ""kendilerine yapılan saldırıyı defetmek kastı ile gerçekleştirdikleri"" biçimde, kanuni olmayan ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
    b- Sanıkların üzerilerine atılı suçları 5237 sayılı TCK"nin 25. maddesince meşru savunma koşulları altında işlediklerinin kabul edilmesine karşın, sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK"nin 223/2-d maddesince beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.