22. Hukuk Dairesi 2015/11664 E. , 2016/15832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret farkı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin feshedildiğini ödenmeyen alacakları olduğunu ileri sürerek maaş farkı, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarınının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının isteklerinin yerinde olmadığından reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 326/2 maddesinde “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” öngörülmüştür.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12/1. maddesinde, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz." hükmü yer almaktadır.
Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak takdiri indirim sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi takdire aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Dairemiz uygulaması gereği fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları bakımından reddedilen miktarın hakimce uygulanan takdiri indirime dayanması halinde reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemektedir.
Dosya içeriğine göre, davacının dava ve artırım dilekçesinde toplam olarak fazla mesai alacağı olarak 61.236,00 TL, hafta tatili ücreti alacağı olarak 7.137,00 TL ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı olarak 3.915,00 TL talep etmiştir. Mahkemce %50 indirim yapılmak suretiyle 30.618,00 TL fazla mesai 3.568,50 TL hafta tatili ücreti, 1.957,50 TL ulusal bayram genel tatil ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı lehine takdir edilen 4.275,88 TL nisbi vekalet ücreti yerinde değildir.
2-Hafta tatili ücreti alacağı bulunduğunu iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Hafta tatili ücreti alacağının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmalarının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre bu çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında,hafta tatili alacağı ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda hafta tatili ücret alacağı konusunda davacının tanığı beyanta bulunmuş, haftada bir gün tatil olduğnu söylemiştir. Dosyada dinlenen başkaca tanık ve davacı tarafından ispata elverişli belge ibraz edilmediği dikkate alındığında hafta tatil alacağı ispat edilemediğinden reddi yerine mahkemece karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Sonuç :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.