22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11410 Karar No: 2016/15829 Karar Tarihi: 01.06.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/11410 Esas 2016/15829 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/11410 E. , 2016/15829 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesini haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek bakiye kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının isteklerinin yerinde olmadığından reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taleplerin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Fazla çalışma alacağı bulunduğunu iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışma ücreti alacağının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmalarının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre bu çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında, fazla çalışma alacağı ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Somut olayda dosya içeriğine göre fazla çalışma ücret alacakları hesaplanarak hüküm altına alınmıştır. Fazla mesai ücreti hesabı davacı ve davalı tanıklarının beyanlarına göre saat 18.00-08.30 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapornuda çalışma saatleri bu şekilde kabul edilmesine rağmen günlük fazla mesai süresinin üç saati geçemeyeceği gerekçesiyle haftalık onsekiz saat fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Davacı üç saatten fazla çalıştırılmışsa bu çalışmaların tümünün fazla mesai hesabında dikkate alınması ve değerlendirilmesi gerekir. Aksi halde işverenin işçiyi günlük üç saati aşacak şekilde çalıştırması yaptırımsız kalacaktır. Bu durumda yeniden bilirkişi raporu alınarak davacının fazla mesai ücreti alacakları hesaplanmalı ve karar verilmelidir. Yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalıdır. Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.