Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7583
Karar No: 2012/5642
Karar Tarihi: 18.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7583 Esas 2012/5642 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/7583 E.  ,  2012/5642 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi


    Fatma Kara ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.09.2011 gün ve 285/801 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların .... Aile Mahkemesinin 2011/42 Esas sayılı dava dosyası ile 10.3.2011 tarihinde boşandıklarını, Yargıtay denetiminden geçerek kabule ilişkin boşanma kararının kesinleştiğini, evlilik birliği içerisinde 589 ada 3 sayılı parselde bulunan üç katlı binanın ½ sinin davalı eş adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, 300000 TL değerinde olduğunu, 1/2"ye isabet eden 150000 liradan şimdilik 5000 TL, Kartekstil ve tuhafiye dükkanında bulunan eşyaların değerinin 200000 lira olduğunu, bu dükkanda çalışmasının karşılığı 1000 TL, davacının dava süresince babasının evinde kaldığını, davacı tarafından açılan dükkanda bulunan eşyaların davalı tarafından satıldığını belirterek 1000 TL, 2009 model Wolsvagen araç (değeri 30000 TL) ve Pınarbaşındaki bağ evinden dolayı 1000 TL, olmak üzere toplam 8000 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tüm kalemler için fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... 25.4.2011 havale tarihli dilekçesinde; hiçbir zaman davacının birikimlerine el koymadığını, davacının ev hanımı olduğunu, herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, sabahlara kadar iş yaparak kendisine yardımcı olmadığını, çalıştığı işyerinin bayan giyimi ile ilgili bulunduğunu, davacı el işi ve boya işlerini yapmış ise de, aldığı parayı kendisine harcadığını, 2007 yılından beri ayrı yaşadıklarını, aracın boşanma davası sırasında alındığını, ileri sürdüğü kooperatif hissesinin gerçek olmadığını, evin ½ hissesini banka kredileriyle aldığını, aracın davacıyla ilgisinin bulunmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, istek kısmında açıklanan tüm kalemler ve istekler bakımından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, “…743 sayılı TKM. nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağı ile yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen mallardan kaynaklanan ve 4721 sayılı TMK.nun 219, 222, 225, 231, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan, katılma alacağı isteğine ilişkindir.”
    Taraflar 18.12.1989 tarihinde evlenmiş, 23.10.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 12.01.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında, evlendikleri 18.12.1989 tarihinden 1.1.2002 tarihinde kadar 743 sayılı TKM. nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, taraflar sözleşmeyle başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 23.10.2008 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TKM. m. 202, 4722 s.K. m.10). Taraflar arasındaki mal rejimi TMK. nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
    Davacı ... Kara vekili, dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında, davalı ...’nın işportacılık yaptığını, defolu malları tamir edip sattığını, bu tür malların İbrahim tarafından eve getirildiğini, davacı ...’nın defolu malları tamir ettiğini, sağlam ve yırtık olan malları ayırdığını, yırtık olanların dikip, ütüleyip ve etiketledikten sonra satış için eşine teslim ettiğini, bu şekilde kazanç sağladığını, eşi tarafından Kartekstil ve Tuhafiye dükkanı açtıktan sonra da oya ve yazma işlemeciliği yaptığını, bunları eşine verip dükkanda sattığını, buradan da gelir elde ettiğini açıklamak suretiyle eşi tarafından edinilen mallara katkıda bulunduğunu belirterek katkı payı ve katılma alacağı isteğinde bulunmuştur.
    Davalı 7.6.2011 tarihli yargılama oturumunda, imzalı beyanıyla, davaya ilişkin herhangi bir tanık ve delili bulunmadığını bildirmiştir.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının ev hanımı olduğu, sigortalı bir işinin bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Dinlenen tanıklardan ..., ..., ... ve ..., kısmen davacının iddiasını doğrular nitelikte beyanda bulundukları görülmüştür. O halde, en azından iddia doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması zorunludur. Bundan ayrı, davacı dava dilekçesinde, her türlü yasal delil denilmek suretiyle de, yemin deliline dayandığının kabulü gerekir. Bilindiği üzere, olayın çözümü sonuçsuz kaldığı taktirde ancak, yemin deliline başvurulabilir. Toplanacak bilgi ve belgelerle sonuca ulaşılması mümkün ise, yemin delilinin kullanılması doğru değildir.
    Uyuşmazlık konusu 589 ada 3 sayılı parselde kurulu üç katlı binanın ½ sinin davacının eşine, kalan ½ sinin ise, davalının kardeşine ait olduğu, tapu kaydı ile sabittir. Bu taşınmazın davalı tarafından mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 6.2.1998 tarihinde edinilmiştir. Mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen mallara yapılan katkının kanıtlanması gerekir. Bir eşin diğer eşin edindiği mala para veya parayla ölçülebilen bir maddi katkının olması halinde, katkı payı alacağı hakkını elde edebilir.
    Bundan ayrı Kartekstil ve Tuhafiye dükkanının davalı tarafından hangi tarihte işletmeye açıldığı hususu mahkemece araştırılmadığı gibi buna ilişkin vergi tabelası ile işletmeye ilişkin belgeler getirtilmemiştir. Davacının defolu olan mallar ile olmayan malları ayırıp ayırmadığı, ütüleyip, etiketleyip ve paketleyip eşine teslim edip etmediği, oya işleri ile yazma işlemeciliği yapıp yapmadığı konuları üzerinde de yeteri kadar durulmamıştır. Davacı bu tür işleri yapmış ise, hangi tarihten itibaren yaptığı, yılın oniki ayında bu işleri yapıp yapmadığı ya da yılda ortalama kaç gün, kaç ay çalıştığı ve bu işleri yaptığı yine ortalama bu işlerden günlük, aylık ve yıllık olarak ne kazanabileceği hususlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması ve gerekirse bu konuda uzman bilirkişilerden yararlanılması gerekmektedir. Davacı boşanma davasının açılmasıyla babasının evine gittiğini ancak, açtığı dükkanda bulunan eşyaların eşi tarafından satılarak gelir elde ettiğini belirterek istekte bulunduğuna göre bu hususun da aynı biçimde açıklığa kavuşturulması, belgeye ve tanık beyanlarına dayalı kanıtlama mümkün olmadığı taktirde yemin delillinin düşünülmesi gerekir.
    Öte yandan, davacı Pınarbaşındaki bağ evi nedeniyle de istekte bulunmuştur. Bağ evinin ada ve parsel numarası belirlendikten sonra tapu kaydının Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek davalı tarafından bu taşınmazın hangi tarihte alındığı ve buna göre hangi mal rejimine tabi bulunduğu hususunun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Kural olarak mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen mallara yapılan katkının kanıtlanması zorunluluğu bulunduğu halde, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonra edinilen mallar bakımından aksi kanıtlanmadıkça edinilmiş mal sayıldıklarından istekte bulunanın TMK.nun 236/1. maddesi uyarınca artık değerin yarısı üzerinden hak sahibi olduğu kabul edilmektedir. Tüm edinilen mallar ve taşınmazlar bakımından bu kuralın gözönünde tutulması düşünülmelidir.
    Kartekstil ve Tuhafiye dükkanının 1.1.2002 tarihinden önce açılmış olsa dahi bu tarihten önceki katkının kanıtlanması zorunluluğu bulunduğu halde 1.1.2002 tarihinden sonraki gelirleri bakımından edinilmiş mal söz konusudur. Bu nedenle 1.1.2002 öncesi durumun kanıtlanıp kanıtlanmama durumuna göre değerlendirilmesi gerekirken, 1.1.2002’den sonraki durum bakımından bir kanıtlama zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu bakımdan Kartekstil ve Tuhafiye dükkanının 1.1.2002 tarihinden sonraki bilançoları, muhasebe kayıtları, kısaca aktif ve pasifi gösterir belgeler getirtilerek dosya arasına konulması, bir uzman görüş sahibiyle bir mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, belirtilen tarihten sonra elde edilen ve kalan net gelirin yarısının davacının katılma alacağı olduğunun düşünülmesi, varsa borç ve benzeri hususların hesaplamada gözönünde tutulması ve buna göre değerlendirmenin yapılması gerekir.
    Uyuşmazlık konusu 46 KR 560 plakalı araç edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerliği olduğu 22.10.2008 tarihinde edinilmiş bulunduğundan kural olarak edinilmiş mal sayılır. Boşanma davası 23.10.2008 tarihinde açıldığından taraflar arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. fıkrası uyarınca bu tarihte sona ermiştir. Kural olarak, eşlerin bu tarihten itibaren ayrı yaşadıklarının kabulü gerekir. Araç ise, bu tarihten bir gün önce alınmış olup, TMK.nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal sayılmaktadır. Şu halde araç açısından TMK.nun 231, 235 ve 236/1. maddeleri gereğince değerlendirme yapılarak davacının katılma alacağının uzman bilirkişiler aracılığıyla saptanması yoluna gidilmelidir. Mahkemenin tarafların ayrı yaşadıkları dönemde aracın edinildiği yönündeki görüşüne açıklanan nedenlerle katılma olanağı bulunmamaktadır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
    ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi