Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7571
Karar No: 2012/5640
Karar Tarihi: 18.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7571 Esas 2012/5640 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/7571 E.  ,  2012/5640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi


    ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 1. Aile Mahkemesinden verilen 08.06.2011 gün ve 459/629 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeni ile davalının 34 yıllık evli olduklarını, ... 1. Aile Mahkemesinin 2008/980 Esas sayılı dava dosyası ile 07.04.2010 tarihinde boşandıklarını, ortak yaşam ve geleceği güvence altına almak amacıyla aile konutu niteliğinde olan 2090 ada 72 sayılı parseldeki taşınmazın satın alındığını, davalı adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, vekil edeninin söz konusu taşınmazı annesinden gelen bir bağı satarak ve birikimlerini vererek, aynı zamanda babasından gelen miras payına ilişkin parayı da katmak suretiyle satın aldığını, MK.nun gereği eşlerin ortak birikimiyle eşlerin evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallardan her iki eşin ½ oranında katkı payı alacağı olduğunu, mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini açıklayarak taşınmazın tapu kaydının ½ oranında iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı taktirde ½ paya isabet eden bedelin davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, evlilik birliği içerisinde alınan eşyaların bedelinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili 21.06.2010 tarihli cevap dilekçesinde; vekil edeninin uzun yıllardan beri çalışma yaşamında biriktirmiş olduğu tasarruflar, kız kardeşi ...tarafından İsveç’ten borç olarak gönderilen paralar, babası, erkek kardeşi, kız kardeşi ve Anadolu Emeklilik Sigortasında bulunan tasarruflarını bir araya getirmek suretiyle dava konusu daireyi satın aldığını, taşınmaz alındığı sırada tarafların fiilen ayrı oturduklarını ve yaşadıklarını, her ne kadar taşınmazın tapu kaydı davalı üzerinde görülüyor ise de, yaklaşık 15 yıldan beri ayrı yaşamlarının söz konusu olduğunu, vekil edenine ait 32 pafta 116 sayılı parselin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığını, bu nedenle kamulaştırmadan gelen paraların da söz konusu Kolej Tepe’deki konutun alınmasında kullanıldığını, davacının hiçbir katkısının söz konusu olmadığını, ...’ın ayakkabı fabrikasında 6 ay çalışıp 6 ay da işsiz kalan biri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, “…TMK.nun 222. maddesinin 1 ve 2. fıkraları gereğince belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların onların paylı mülkiyetinde sayıldığını, belirtilen nedenlerle ve ayrıca dava konusu taşınmazda halen davalının oturması ve onun tarafından tasarruf edilmesi gözetildiğinde, kişisel malı niteliğinde bulunduğunu, yasal mal rejimi kapsamına girmediğini, davacının iddiasını kanıtlayamadığını…” gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazdan kaynaklanan ve 4721 sayılı MK.nun 219, 222, 225, 231, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    Taraflar 03.06.1976 tarihinde evlenmiş, 14.07.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 31.05.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında, evlendikleri 03.06.1976 tarihinden 01.01.2002 tarihinde kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, taraflar sözleşmeyle başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 14.07.2008 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TKM. m. 202, 4722 s.K. m.10). Taraflar arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeninin annesinden kalan bağ evinin satılması, kendi birikimlerinin kullanılması ve ayrıca, babasından miras kalan paya ait paranın eklenmesi suretiyle söz konusu evi aldığını ve evlilik birliği içerisinde ortak yaşam gereği davalı adına tapuya kayıt edildiğini açıklayarak katılma alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalı vekili ise, vekil edeninin çalışma yaşamı içinde edindiği para, kız kardeşi Elçin tarafından İsveç’ten gönderilen borç para diğer yakınlarından edindiği para ile Anadolu Emeklilik Sigortasından aldığı para ile evi aldığını, davacının bir katkısının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dinlenen tanık beyanlarına göre, davalı evde, davacının getirdiği ayakkabılara taban yapıştırmak, desen yapmak ve buna benzer işleri yürütmek suretiyle çalışması karşılığı aldığı para ile evi aldığını açıklamışlardır. Mahkemece tüm bu konular üzerinde durulmamış iddia ve savunma doğrultusunda gerekli deliller toplatılmamıştır. Davacının annesine ait bağ yerini satması ve ayrıca babasından gelen miras payına ilişkin paralar davacının kişisel malı sayılır. Aynı biçimde davalının İsveç’te bulunan kız kardeşinden istediği borç para ile diğer yakınlarından aldığı paralar ve 32 pafta 116 sayılı parselin kamulaştırmasından gelen (şayet mal ayrılığı döneminde edinilmiş veya evlilikten önce alınmış bir taşınmaz ise) para da kural olarak aynı şekilde kişisel mal sayılmaktadır. Her iki tarafın çalışmalarının karşılığı edindikleri paraların evin alımına harcanması ise TMK. nun 219. maddesi gereğince edinilmiş mal sayılır.
    TMK.nun 6 ve 222. maddeleri uyarınca, tarafların iddia ve savunmalarını kanıtlamaları gerekir. Aynı kanunun 222/2. fıkrasında, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır, son fıkrasında ise, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir, hükmüne yer verilmiştir. Uyuşmazlık konusu 2090 ada 72 sayılı parselde bulunan Bodrum kat, 1 nolu bağımsız bölüm 17.12.2003 tarihinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden kural olarak, edinilmiş mal sayılmaktadır. TMK.nun 236/1. maddesi uyarınca, her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında, 2090 ada 72 sayılı parseldeki bağımsız bölümün iddia ve savunma göz önünde tutularak kişisel mallarla mı yoksa, edinilmiş mallarla mı ya da her iki mal cinsiyle mi satın alındığının araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Gerçekten davacının annesine ait bağı satmış ise, bunun ada ve parsel numarası belirlenerek tapu kaydı ile satışa ilişkin tüm belgeler, dekontlar ve yine davalının ileri sürdüğü 32 pafta, 116 sayılı parsele ait kayıt ve belgeler de aynı biçimde getirtilerek dosya arasına konulması, tarafların yakınlarından ve miras payından edindikleri paralara ilişkin banka dekontlarını ve belgelerini ya da diğer delillerini sunmaları konusunda kendilerine süre ve imkan tanınması, kişisel mal olduğunu ileri sürdükleri tüm iddia ve savunmalara ilişkin belgelerin diğer bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi, kişisel mallara ait paraların ayrı ayrı belirlenmesi, bunların değer artış payına konu olup olmadığının saptanması, yapılacak tüm araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın satın alındığı tarih de gözetilerek ve sadece edinilmiş malla alındığı sonucuna varıldığı taktirde TMK. nun 219, 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince durumun değerlendirilmesi, gerekirse belirtilen konularda bir uzman görüşünün alınması, değer artış payı söz konusu olduğu taktirde TMK. nun 227. maddesinin göz önünde tutulması, davacı vekili dava dilekçesinde; “..her türlü delil…” denilmek suretiyle bu arada yemin deliline de dayandığı anlaşıldığından kanıtlanamayan konularda davacının yemin teklif hakkını kullanıp kullanmayacağı, kullanacak ise, davalının yemin teklifini kabul edip etmeyeceği konularında görüşlerine başvurulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Tüm bunlardan ayrı davacı, evlilik birliği içinde alınan ev eşyalarının bedelini istediğine göre, isticvaba davet edilerek, bedelini istediği ev eşyalarının nelerden ibaret olduğunun açıklığa kavuşturulması, değerlerinin tespiti konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerekir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK. nun 388/4 (HMK.nun 297/ç) ve HUMK.nun 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay İlamının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi