23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2734 Karar No: 2019/1057 Karar Tarihi: 18.03.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2734 Esas 2019/1057 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı ile imzaladıkları hizmet sözleşmesi için ödenen damga vergisinin yetersiz olduğunu ve ayrı ayrı ödenmesi gerektiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulundu. Mahkeme, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verdi ancak Yargıtay Dairesi'nin bozma kararı sonrasında davacının icra inkar tazminatı talebinin kabul edilmesine hükmetti. Kararda, mahkemenin Yargıtay bozma kararına uyarak işlem yapması gerektiği, vekalet ücreti ile yargılama giderleri hususunda da bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmediği belirtildi. Davacının 13.05.2011 tarihli ihtarname ile davalının temerrüde düştüğünün anlaşılmasına rağmen işlemiş faiz alacağına hükmedilmemesi de hatalı bulundu. Kanun maddeleri olarak ise, davacının ödediği damga vergisinin yetersizliği nedeniyle 6111 Sayılı Kanun'da yer alan hükümler, icra inkar tazminatı talebi için ise İcra ve İflas Kanunu'ndaki hükümler belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi 2016/2734 E. , 2019/1057 K.
"İçtihat Metni"
..... Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında "götürü bedel hizmet alım sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşmelere ait damga vergisinin tek nüsha üzerinden hesaplanarak davalıdan tahsil edildiğini ancak sözleşmelerin çoğaltılarak kullanılması nedeniyle ayrı ayrı damga vergisi ödenmesi gerektiğini, bu verginin müvekkili tarafından 6111 Sayılı Kanun kapsamında peşin olarak ödendiğini, ödenen verginin rücuen tahsili amacıyla yapılan takibin haksız itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra-inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, düzenlenen nüshaların iç yazışmalarda kullanılması nedeniyle damga vergisine tabi olmadığını, müvekkili haber edilmeksizin ödenen damga vergisinden müvekkilinin sorumlu olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına ve davacının temerrüt faizi ile icra inkar tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, "...alacağın likit olması sebebiyle davacı lehine icra-inkar tazminatına hükmedilmemesi ve dava sırasında borcun ödenmesi nedeniyle dava her ne kadar konusuz kalmış ise de, davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olacağı" gerekçeleriyle Dairemizce bozulmakla, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, alacağın likit olması sebebiyle davacının icra-inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. 1-Yerel mahkemece, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyulması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usuli kazanılmış hak" olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.(09.05.1960 günlü ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K) Somut olayda, her ne kadar mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak yargılama devam olunmuşsa da, vekalet ücreti ile yargılama giderleri hususunda bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmediği görülmüştür. .....
2-Davacı tarafça davalıya keşide edilen 13.05.2011 tarihli ihtarname ile davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün anlaşılmasına rağmen davacı yararına takip talebinde istenen işlemiş faiz alacağına hükmedilmemiş olması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.