4. Ceza Dairesi 2014/17337 E. , 2018/8768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Hükmün sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın sanığa 10.03.2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ancak sanığın temyiz dilekçesini, süresinden sonra 14.07.2015 tarihinde havale ettirdiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."nin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B) O yer Cumhuriyet savcısının temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Mahkemece, sanığın 04/07/2011 tarihinde ..."ye, 05/07/2011 tarihinde ise belindeki silahı göstermek suretiyle Fatma Şekerci"ye “..."e söyleyin! mahkeme dosyasındaki şikayetinden vazgeçmezse onu alnının ortasından vuracağım onu mezara göndereceğim kendim de ceza evine gideceğim” şeklinde tehdit içerikli sözler söyleyerek, ..."i tehdit ettiği kabul edilmesine rağmen, sanığın suçlamaları reddetmesi, mağdur ..."nin ise tehdit olaylarını eşi ..."den öğrendiğini beyan etmesi karşısında, soruşturma aşamasında ifadeleri alınan ... , ... ve ..."nin kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla beyanları alınmadan ve eksik inceleme sonuçu yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2)Kabule göre de;
a)Tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için; silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak görüp hissedebileceği ve mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılmasının yanında, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması gerekir. Bu nedenle, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır.
Somut olayda, Mahkemece sanığın, mağduru yokluğunda silahla tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, eyleminin TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde tanımlanan mağdurun hayatına yönelik bir saldırı gerçekleştirme niteliğinde olduğu gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek, TCK"nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçundan hüküm kurulması,
b) Eylemin TCK"nın 106/2-a kapsamında kaldığı kabul edildiği halde temel cezanın 2 yıl olduğu gözetilmeden 4 ay hapis olarak belirlenmesi ve ayrıca TCK"nın 43/1. maddesi gereğince cezada artırıma gidilerken artırım oranının da gösterilmemesi,
c)Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı"nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.