3. Hukuk Dairesi 2017/2759 E. , 2017/14908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 25/12/1999 başlangıç tarihli, 99 yıllık kira sözleşmesi uyarınca kiracı olduğunu, dava konusu tahliyesi istenilen bağımsız bölümüde kapsar şekilde taşınmazın tamamının satın alındığını, tek başına mülkiyet hakkını elinde bulundurduğundan davaya konu meskenin bulunduğu sitenin doğal olarak yöneticisi olduğunu, kira sözleşmesinde yer alan yıllık gider katılım paylarının 31 Ocak tarihine kadar peşin ödeneceğine ilişkin hüküm neticesinde, ödenmemiş olan aidat, emlak vergisi, elektrik, su vb diğer hizmet bedelleri olmak üzere yan giderlerin tahsili için tahliye istemli takip başlatıldığını, TBK 315. maddesi gereğince yan giderleri ödememenin de temerrüt nedeniyle tahliye nedeni olarak düzenlendiğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı tarafından yetki itirazında bulunulmadığı halde Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi hükmüne göre bu nitelikteki uyuşmazlıklarda ana taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu ve bu yöndeki yetkiye ilişkin düzenlemenin kesin nitelikte bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık; Kat Mülkiyeti Kanunundan değil taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı ...nun 17.maddesi "tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü getirilmiştir.
Ancak, yetki itirazında bulunmak için HMK"nun 19/2.maddesi gereğince "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz."
...nun 19/4.maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" hükmü getirilmiştir.
O halde, uyuşmazlık T.B.K"nin 315 maddesine dayalı tahliye istemine ilişkin olup kamu düzenine ilişkin kesin bir yetki kuralı olmadığına ve usulüne uygun yetki itirazında da bulunulmadığına göre, mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği ortadadır. Ayrıca sözleşmede ... Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Mahkemece; bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın doğrudan yetkisizlik kararı verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.