Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/940
Karar No: 2019/5863
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/940 Esas 2019/5863 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Trabzon ve Mersin illerindeki nüfus kayıtlarında farklı ad ve soyadları olan kişilerin aynı kişi olduğunun tespiti istemiyle açılan davada, önce reddedilmiş sonra temyiz sonucu bozulmuştur. Mahkeme tarafından yapılan eksik araştırma sonucu dava kabul edilmiştir. Ancak karar temyiz edilerek bozulmuştur çünkü Adli Tıp Kurumunun açıklamasına rağmen DNA testi yapılması ve sonuçlarına göre inceleme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin kararı hükümsüz kılınmış ve dava yeniden görülmek üzere geri gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi ve HUMK'un 440/I maddesidir.
8. Hukuk Dairesi         2018/940 E.  ,  2019/5863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Aynı Kişi Olduğunun Tespiti, Nüfus Kaydının Düzeltilmesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Dava dilekçesinde, Trabzon İlindeki nüfus kayıtlarında ..., Mersin İlinde ise ... ad ve soyadı ile kayıtlı kişilerin davacının amcası olduğu bildirilerek her ikisinin de aynı kişi olduklarının tespiti istenilmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 16.04.2015 tarihli ve 2014/18247 Esas, 2015/6198 Karar sayılı ilamı ile “Dava, farklı hanelerde nüfusa kayıtlı kişilerin aynı kişi olduğunun tespiti istemine yönelik olup nüfus kaydının düzeltilmesine esas oluşturmaktadır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda Mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak ... ile babası olduğu iddia edilen ... ... ... arasında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak mezarlar araştırılmış, ... ... ..."in mezarı bulunamamıştır. Bunun üzerine, mezarı bulunan ve anne olan Fatüme ... ile ... arasında DNA incelemesi yaptırılmak istenmiş ise de, Adli Tıp Kurumu ...nın 27.06.2016 günlü yazısında “ ... ile annesi ... arasında DNA yaptırılması ile ... ile ..."in aynı kişi olup olmayacağı konusunda görüş bildirilemeyeceği” açıklaması üzerine bu inceleme yaptırılmamış, ... kızı ... ile davacı arasında da DNA incelemesinin de sonuç vermeyeceğinin Adli Tıp Kurumunun 30.11.2016 günlü yazısı ile açıklanması üzerine bu konuda da bir araştırma yapılmayarak, dosyadaki tanık ve taraf beyanları ile özellikle Kara Kuvvetleri Komutanlığından gelen 20/02/2017 tarihli belge ile ..."in Trabzon"da doğduğu, anne adının ..., baba adının ... ve lakabının Birdiyen olduğunun açıkça yazılması bilgileri esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davalar her türlü kanıtla ispatlanabilir. Hernekadar Adli Tıp Kurumu ...nın 27.06.2016 günlü yazısında “... ile annesi ... arasında DNA yaptırılması ile ... ile ..."in aynı kişi olup olmayacağı konusunda görüş bildirilemeyeceği” açıklanmış ise de, bu inceleme sonucunda olumlu rapor verilmesi durumunda (..."in annesinin ... olduğunun tespiti durumunda) elde güçlü bir delil olacaktır. Mahkemece bu güçlü delil araştırılmalı, ayrıca Adli Tıp Kurumundan mevcut hangileri arasında yapılacak DNA incelemesinin başarılı sonuç verebileceği sorulmalı, bunların sonucuna göre gerekli incelemeler yaptırılmalıdır. Açıklanan bu hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi