Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Yaralama suçundan kurulan hükmün temyizinde, temyiz nedenlerinin suç vasfına yönelik olduğu değerlendirildiğinden, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Avukat olan katılanın, alacaklı vekili olarak icra memuru ile hacze katıldığı sırada, borçlu olan sanığın katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, ayrıca "seni öldüreceğim" şeklinde sözler sarf ettiğinin anlaşılması karşısında, eylemlerin bir bütün halinde TCK"nın 265/2. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile tehdit ve yaralama suçundan ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Hakaret suçunun aleni bir yer olan sanığın evinin önünde ve sokakta işlendiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı ve sanık... müdafii, katılan ... vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamaye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.