Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9826
Karar No: 2021/8881
Karar Tarihi: 23.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9826 Esas 2021/8881 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/9826 E.  ,  2021/8881 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacının 01.01.2007-02.05.2013 tarihleri arasında davalı ... yönetiminde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili, Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özet olarak; davacı ..."in davalı ... yönetiminde 2013 Mayıs ayından itibaren sigortalı olarak çalıştığını, 01.01.2007 tarihinden itibaren site yönetiminde çalıştığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın bu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın bu süreden önce ki kısa bir süre ise bağımlılık ve zaman unsuru olmadan sadece haftanın belirli günlerinde gelip çöp alma gibi kısmi zamanlı kısa bir çalışması olduğunu, yine bu dönemde ... Sitesinde 3 adet blok yer almakta olduğunu, davacı bu kısmi zamanlı çalışmasını bu 3 bloğun tamamında da yapmadığını, davacının 01.01.2007 tarihinden itibaren site yönetiminde aralıksız olarak tam zamanlı çalıştım demesinin gerçeği yansıtmadığını, davacı ... içerisinde yer alan bazı kişilerin evcil hayvanlarına bakmakta ve yine bazı kişilerin daire içerisinde yer alan kaloriferlerine dışardan müdahale ederek kömür attığını, onlar için yaptığı bu çalışma süreleri nedeniyle davalı sitede çalıştığının kabul edilemeyeceğini ileri sürerek; davanın reddini istemiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili davaya cevap dilekçesinde; hizmet tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden işverenin tek taraflı kabulü veya yalnızca tanık anlatımları davacının davasının kabulünde yeterli olmadığını, tanıkların davacı ile aynı işyerinde çalışmış bordro tanıkları ya da komşu işyerlerinde çalışmış yine bordro tanıkları olması gerektiğini ileri sürerek; davanın reddini istemiştir.

    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, şeklinde karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davacı vekili, davacının 01.01.2007-02.05.2013 tarihleri arasında davalı ... yönetiminde çalıştığının tespitini talep etmiş, Mahkemece, ... Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davacıya talebi açıklattırılmış; davacı vekili vermiş olduğu 02.10.2019 tarihli dilekçesinde; davacının 506 sayılı yasanın 63 B maddesi gereğince hizmet tespiti istediğini belirtmiş, Mahkemece de bu beyan dilekçesi esas alınmak suretiyle ilamında belirtildiği şekilde davacının hukuki yararının söz konusu olmadığı gerekçesi davanın reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olay bakımından 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup, 01.01.2007-02.05.2013 dönem yönünden davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle hukuk yargılamasının amacı ve davada menfaat (hukuki yarar) kavramları hakkında açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır.
    Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır.
    Davacının, dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır (Arslan, R.; aktaran: Hanağası, E., Davada Menfaat,... 2009, önsöz VII).
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda öğreti ve yargısal kararların bu uygulaması aynen benimsenerek, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması “Dava Şartları” başlıklı 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (h) bendinde açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.
    Bir davada hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı her türlü duraksamadan uzaktır.
    Bu ilkeden hareketle, dava şartı olarak hukuki yararın varlığının mahkemece taraflarca dava dosyasına sunulmuş deliller, olay veya olgular çerçevesinde, kural olarak davanın açıldığı tarihe göre, kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Bu sayede iç hukukumuzun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme)"nin 6 ncı maddesi ve 1982 Anayasasının 36 ncı maddesinde düzenlenen "hak arama özgürlüğü” nün dürüstlük kuralına uygun kullanılması sağlanabilecek; bu durum, haksız davalar açmak suretiyle, dava hakkının kötüye kullanılmasına karşı bir güvence oluşturacaktır.
    Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Pekcanıtez, H., Atalay, O., Özekes, M.; Medeni Usul Hukuku, ... 2011, s.297).
    Davacının 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldığı, dava dilekçesinde, hizmet tespiti istenen dönemde yaşlılık aylığı kesilmek suretiyle hizmet tespitine karar verilmesi talebinde bulunmadığı, bildirimlerinin SGDP kapsamında olduğu gözetildiğinde, 01.01.2007-02.05.2013 tarihleri arasında uzun vadeli sigorta kollarından bildirimde bulunulmasına ilişkin tespit isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek işin esasına girilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi