3. Hukuk Dairesi 2016/2969 E. , 2017/14887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kendi adına kayıtlı taşınmazda, 15/05/2011 tarihinde sabah saat 05.00 sıralarında elektrik kesik olmasına rağmen aydınlatmalardan ve elektrikli cihazlardan patlama sesi gelmeye ve ışıkların yanmaya başladığını, olayın elektrik hatlarındaki arızadan kaynaklandığının tespit edildiğini, bu olay nedeniyle bazı elektrikli eşyalarının kullanılamaz duruma geldiğini, davalı kuruma yaptıkları başvuruya rağmen, davalının zarar gören eşyalardaki hasar bedelini karşılamadığını belirterek, yaşanan olay nedeniyle uğraşılan maddi ve manevi zararın tazmini için 3.345,59 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının haksız fiile dayanarak açtığı davanın zamanaşımına uğradığını, meydana gelen hasarda davalı kurumun bir kusurunun bulunmadığını, zararın miktarının ispatlanamadığını, davacı tarafça her hangi bir tespitin yaptırılmadığını, yönetmelik gereği tazmin yükümlülükleri bulunmadığını, ayrıca manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile 3.345,59 TL"nin 14/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine; karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan arıza nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda, taraflar arasında usulüne uygun olarak yapılmış abonelik sözleşmesinin bulunması ve bu sözleşmeye göre aboneliğin mesken tarifesine ilişkin olması halinde uyuşmazlık niteliği itibariyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalacağından, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.Buna göre, mahkemece öncelikle görev hususunun değerlendirmesi bakımından, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin aslı ve ekleri dosyaya celp edilerek, aboneliğin mesken tarifesi üzerinden yapıldığının anlaşılması halinde, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde şimdiki gibi işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, belirtilen konularda araştırma ve inceleme yapılmadan eksik inceleme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-) Bozma nedenlerine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.