(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2017/2864 E. , 2019/12802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, tarafından ... 1. Noterliği"nin 03/07/2007 tarihli 8489 yevmiye no’lu ..."e verilen ve ..."in de davalıya verdiği vekaletname ile 131 ada 2 parsel E Blok bağımsız bölüm no:1 ...-.../... tapu kayıtlı taşınmazın davalının 09/09/2007 tarihinde yaptığı satış sözleşmesi ile üçüncü bir kişiye intikal ettirildiğini, davalının kendisinin yurt dışında yaşamasından istifade ederek yapmış olduğu satışı bildirmediğini, satış bedelini de zimmetinde tuttuğunu, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/4597 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vekaletin kötüye kullanılması nedenine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı, verdiği vekalete istinaden davalının taşınmazın satışı nedeniyle tahsil ettiği paranın kendisine ödenmediğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacı tarafından davalıya verilen vekaletname ile taşınmazın mülkiyetinin ..."in kızı üzerine geçirildiği, yeni tapu maliki tarafından önceden bedel ödendiğinden yeni bir bedel ödenmediği, dava konusu vekaletnamenin davalıya sırf taşınmazın ferağını vermek üzere verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacının isteminin vekilin hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı açıktır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. Başka bir ifade ile, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (TBK. 508. madde) Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler öncelikle dahildir. Vekilin hesap verme borcu, vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup, işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. Vekilin aldıklarını geri verme borcunda muacceliyet, vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar. (Hukuk Genel Kurulunun 2011 tarih ve 2011/13-161 esas ve 2011/276 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Somut olayda, taraflar arasında davacıya ait ... köyü, 131 Ada, 2 parsel, E blok, 1 no’lu bağımsız bölümün vekaleten dava dışı 3. kişiye satıldığı hususu ihtilafsızdır. 04.09.2007 tarihli satış sözleşmesine göre davalı, bu taşınmazı 25.000 TL bedelle 3. kişiye sattığını, bedelini nakden ve tamamen aldığını beyan etmiştir.Bu durumda, satış bedelini vekalet verene ödediğini ispat yükü davalıdadır. Mahkemece, vekaletnamenin davalıya taşınmazın ferağını vermek amacıyla düzenlendiği iddiası üzerinden yargılama yapılarak karar verilmiş ise de, davacının iddiasının, vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyleyken, vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğü göz önünde bulundurularak davaya konu ... köyü, 131 Ada, 2 parsel, E blok, 1 no’lu bağımsız bölümün satış tarihindeki bedeline hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.