Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/4091 Esas 2017/14879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4091
Karar No: 2017/14879
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/4091 Esas 2017/14879 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/4091 E.  ,  2017/14879 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, düğünde kendisine takılan tüm takıların toplamda 16 adet bileziğe çevrildiğini ve bu 16 bileziğin davalı tarafça bozdurularak arsa alımında kullanıldığını bu altınların bir daha kendisine iade edilmediğini, gördüğü şiddet nedeniyle evden ayrılıp kadın sığınma evine yerleşmek zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000 TL ziynet bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 26/11/2015 tarihli dilekçesi ile talebini 21.364,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davacıya iddia edildiği kadar ziynet eşyası takılmadığını, davacının evi kendi isteği ile terk ettiğini ve giderken ziynetleri de yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacıya ait 14 adet bileziğin davalı tarafından alınarak satılıp kendi adına arsa alımında kullanıldığı ve ziynetlerin aynının yada bedelinin davacıya iade edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; 14 adet 22 ayar tanesi 20 gram ve gram değeri 76,30 TL olan 21.364,00 TL bilezik bedelinin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesinde; gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir.
    Somut olayda; tefhim edilen kısa kararda, davanın kısmen kabulü ile 14 adet 22 ayar tanesi 20 gram ve gram değeri 76,30 TL olan 21.364 TL bedelli bileziklerin bedelinin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 2 adet bilezik talebinin reddine karar verilmesine karşın gerekçeli kararda, kabulüne karar verilen 14 bilezik haricinde talep konusu olan 2 bilezik hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamış olup, bu suretle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.

    10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır.
    Buna göre, mahkemece; kısa kararla bağlı olarak ve dosya münderecatına göre, açıklanan hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir.
    2-) Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.