20. Hukuk Dairesi 2013/10205 E. , 2014/1919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Esadiye Köyü 328 parsel sayılı 4840 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden Seracettin Özçetin adına tesbit edilmiş, daha sonra yenileme kadastrosu sonucu 116 ada 18 parsel numarasını alarak davalı adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı vekili, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını bildirerek, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacılar ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairenin 09.05.2012 gün ve 2011/15674 - 2012/6911 sayılı kararıyla, "karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı kanunun uygulanması gerektiği"ne değinilerek bozulmuştur.
Bozma kararı sonrası davacı Hazine, ıslah dilekçesi ile 116 ada 18 parsel sayılı taşınmazın, mahkemece belirlenecek eylemli orman niteliğinde olan kısımlarının orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Bozma kararına uyulduktan sonra, Yargıtay bozma kararı, dosya kapsamı ve alınan ek bilirkişi raporu dikkate alındığında taşınmazın eylemli orman olmadığı, 6292 sayılı Kanun kapsamına girdiği anlaşılmakla, bu Kanun gereğince açılan davalarda Hazinenin feragatı gerektiğinden dolayı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma,1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, davacı Hazinenin ıslah talebi kabul edilerek, davaya eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olarak devam edilmiş ise de, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra, bu yoldan faydalanmaya imkân bulunmamaktadır. Yargıtayın 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı içtihadı birleştirme kararında da “Hükmün Yagıtayca bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir.” denilerek bozmadan sonra ıslaha izin verilmemektedir. Bu durumda, dava konusu
- 2 -
2013/10205 - 2014/1919
taşınmaz hakkındaki dava, dava dilekçesinde olduğu gibi 2/B"lik alanda kalan tapu kaydının iptali ve tescil olarak kabul edilip 6292 sayılı Kanunun 7/1- a maddesinin uygulanacağı ve buna göre, açılan davadan vazgeçmiş sayılacağının kanunun âmir hükmü gereği olduğu, buradaki vazgeçmenin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "davadan feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmaz hakkında mahkemece, davacının 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, esastan redde karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. paragrafında yazılı "Yargıtay bozma kararı, dosya kapsamı ve alınan ek bilirkişi raporu dikkate alındığında taşınmazın eylemli orman olmadığı, 6292 sayılı Kanun kapsamına girdiği anlaşılmakla bu kanun gereği açılan davalarda hazinenin feragatı gerektiğinden dolayı davanın reddine" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "Davacı Hazinenin, dava konusu Esadiye Köyü 116 ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davadan, 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 17.02.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.