19. Hukuk Dairesi 2016/15151 E. , 2018/1169 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında 02.02.2002 tarihli Aracılı İhracat Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre davalıya 40.000 USD avans ödemesi yapıldığını, davalının ihracatını sürdürdüğü müddetçe vergi dairesinden alınan KDV iade alacaklarının davalıya ödenen avanstan mahsup edildiğini, böylece taraflar arasındaki sözleşmeye göre karşılıklı cari hesap ilişkisinin kurulduğunu, davalının müvekkiline 49.860,04 USD tutarında borçlu olduğunu, çekilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, başlatılan icra takibine davalının kısmi itirazda bulunduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede müracaatın ne miktarda yapılacağının belirtilmediğini, davalının davacıya 30.000 USD dışında hiçbir borcu olmadığını, taraflar arasında kararlaştırılan bir cari hesap mutabakatı bulunmadığını, talep edilen faiz oranının hukuka aykırı ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin kredi ilişkisi olmadığı, taraflar arasında düzenlenen "Aracılı İhracat Sözleşmesi" ile cari hesap ilişkisi kurulduğu, davacı tarafından davalıya 28/04/2003 tarihinde 40.000-USD avans ödemesinde bulunulduğu, davalının yeterli ihracat yapamaması sonucu avans ödemesinin iadesinin ancak 10.070,67-USD tutarında gerçekleşebildiği, bu şekilde davacının alacağının 29.929,33 USD olduğu, davalının yaptığı kısmi itiraz ile 30.000 USD tutarında icra alacaklısına borçlu olduğunu kabul ettiği,bu durumda davacının davaya konu ilave bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın temelini oluşturan icra takibinde davalı şirkete ödeme emri 07/01/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, adı geçen şirket vekili tarafından 16/01/2014 tarihinde takibe itiraz edilmiştir. İİK.’nun 62. maddesine göre borçlu ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde takibe karşı itirazlarını bildirmek zorundadır. Somut olayda itiraz 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olduğundan takip borçlu yönünden kesinleşmiştir. İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri de icra takibine usulüne uygun olarak süresi içinde itiraz yapılmasıdır. Kesinleşen bu takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar 6100 sayılı HMK"nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115. Maddesine göre mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Somut olayda mahkemece, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi gerekirken esastan red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.