7. Ceza Dairesi 2014/15394 E. , 2016/1678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1.Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 31.01.2012 gün ve 2011/7-465 Esas, 2012/11 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasanın 5/son maddesinde düzenlenen toplu kaçakçılık suçunun iki kişi tarafından işlenebileceğinin belirtilmiş olması karşısında, sanıkların birlikte işledikleri fiilden dolayı eylemlerinin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilip buna göre sanığa bilirkişi tarafından tespit edilen CİF değerinden hesaplanan gümrüklenmiş değerinin 4.5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu olmak üzere önödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden ödeme yapmadığından bahisle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
2.4926 sayılı Yasa"aın 34.maddesi "...On gün içinde ödeyeceğini yazılı olarak bildirdiği ve otuz gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz" amir hükmünü içermekte olup, sanığa ön ödeme önerisinin 17/08/2006 tarihinde tebliğ edildiği ve 30 günlük yasal ön ödeme süresi beklenilmeden kamu davası açıldığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3.4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nın 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1.4926 sayılı yasanın 28/son maddesinde öngörülen "Birlikte kaçakçılık yapanlardan veya kaçakçılığa yardım edenlerden alınacak para cezasının tahsilinde bunlardan her biri müteselsilen sorumludur." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak hüküm kurulması,
2.Suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 5/3. maddesinde toplu kaçakçılık suçunun oluşması bakımından fiilin iki kişi tarafından gerçekleştirilmesi yeterli sayılmış olup, sanığın cezasının anılan kanun maddesi uyarınca yarı oranında artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3.Kaçakçılık suçlarında yasal olmayan yollardan yurda getirilen veya yurt içinde alım satıma konu edilen eşyanın, ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yüklerin kamu zararı olduğu gözetilmeden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığa gümrüklenmiş değerin kamu zararı olduğu bildirilerek bu zararın ödemediğinden bahisle 5271 sayılı CMK"nın 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4.Sonuç tazmini para cezası üzerinden hesaplanan 7368,27 TL nispi harç yerine 6698,43 TL nispi harca hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ..."nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, bozmanın niteliğine göre hükmü temyiz etmeyen sanık ..."a teşmiline, 11.02.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.