MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 2004 yılında dava dışı kardeşi olan ..."e alacakları ev için davalıdan 23.500,00 TL ödünç aldığını, borcu zamanında ödeyemediği için dava dışı 2005 yılında ... İcra Müdürlüğünün 2006/917 esas sayılı dosyasına konu senedi tanzim ettiklerini, 9.9.2005 tarihinde söz konusu senede istinaden kardeşi ..." in birikmiş sigorta parasından 10.000 TL nakit parayı ..." ın eşi ..."ın Ziraat Bankası hesabına yatırdığını, 23/11/2006 tarihinden itibaren maaşından bugüne kadar toplam 23.754,00 TL kesinti yapıldığını bu sebeple borcun ödenmiş olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmada, davaya konu borcun tamamen ödenmediğini, bu nedenle takibin devam ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava; alacaklı...ın senede dayalı 23.500,00 TL tutarındaki alacağının ödenmemesi sonucu senet borçlusu ... ve senet kefili ... hakkında ... icra müdürlüğünün 2006/917 sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine özgü takip sonucunda davacı kefilin bu borçtan dolayı borçlarının kalmadığının tespitine yönelik açmış olduğu menfi tespit davasıdır. Yargılama sırasında icra takip dosyasının hesap tablosunun çıkartıldığı, 18/08/2011 tarihi itibariyle dosyaya 24.436,44 TL ödeme yapılıp toplam 57.462,36 TL bakiye borcun olduğunun belirlenip dosya kapsamı ve beyanlara göre davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığını geçerli delillerle ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacının dosyaya sunduğu dekontun borca mahsuben yapılıp yapılmadığı üzerinde durulup, bu borca mahsuben yapıldığının belirlenmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp davacının borcu belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekli iken, aksi düşünce ile yazılı şekilde davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 5.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.