3. Ceza Dairesi 2018/10695 E. , 2019/4657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, CMK"nin 231/11. maddesi gereğince, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde, yokluğunda karar verileceği meşruhatını içeren davetiye ile sanığın duruşmaya çağrılması gerektiği, dosyanın incelenmesinde, sanık adına çıkartılan tebligatta bu meşruhata yer verilmediği anlaşılmakla, sanığın usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmeden hükmün açıklanması suretiyle, sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükümlerin açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 230. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde gerekçesiz karar verilerek 5271 sayılı CMK"nin 231/11. ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
Kabule göre ise;
3) Eşine karşı silahtan sayılan kürekle eylemini gerçekleştiren sanık hakkında kurulan hükümde, birden fazla nitelikli halin bulunması nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken teşdid uygulanması gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan ceza tayini ve TCK"nin 86/3-a-e maddesi gereğince 1/2 yerine 1/3 arttırım yapılmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
4) Müşteki hakkında düzenlenen raporda "sağ kaşta 3 cm lik kesi" olduğunun belirtilmesi karşısında, müştekinin yaralanmasının yüzde sabit iz oluşturup oluşturmadığı yönünde, olay tarihinden 6 ay sonra rapor alınmadan hüküm kurulduğu anlaşıldığından, müştekinin tüm raporları ve tedavi evrakları ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilip TCK."nin 86 ve 87.maddeleri kapsamında kati rapor alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, 06.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.