13. Hukuk Dairesi 2012/9282 E. , 2013/2312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı ... Konut İmar Plan San. ve Tic. A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan ... A.Ş.’den 25.10.2009 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile A-7 blok 30 no’lu daireyi satın aldığını, dairenin 31/10/2009 tarihinde teslim edildiğini, satış bedeli olan 232.000,00 TL"nin, 188.000,00 TL’lik kısmının diğer davalı Banka tarafından kredilendirildiğini, davalı şirketin, sözleşmenin mahal listesinde, tüm dairelerde yangın alarm sistemi ve springler sistemi bulunacağını taahhüt etmesine rağmen, bunların yapılmadığını, ayrıca satışa yönelik pazarlama sırasında her blokta üç asansör olacağı taahhüt edildiği halde, dairesinin bulunduğu blokta iki asansör bulunduğunu, bu eksikliklerin giderilmesi için davalılara ihtarname gönderdiğini, ancak bir sonuç alamadığını, söz konusu eksikliklerin taşınmazda değer kaybına yol açacak nitelikte olduğunu, davalı Bankanın da 4077 sayılı yasanın 10. maddesine göre müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL bedel indiriminin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... A.Ş., davacıya satılan konutun, sözleşme şartlarına uygun olarak inşa ettirilerek, 31/10/2009 tarihinde teslim edildiğini, teslim sırasında tutanağa geçirilmiş olup, kullanıma engel teşkil etmeyen eksikliklerin De giderildiğini, ayıp olarak iddia edilen hususların basit bir muayene ile görülebilecek nitelikte olduğunu, TKHK"un 4. maddesinde açıklanan 30 günlük sürede yapılmış bir ayıp ihbarı mevcut olmadığını, kaldı ki sözleşmenin 11. maddesine göre, projede değişiklik yapma hakları bulunduğunu, yapılan değişikliklerin dairenin değerini etkileyecek nitelikte de olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı Banka ise, kendilerine karşı açılan davanın gerek husumet, gerekse esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı Banka hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalıya karşı açılan davanın ise kısmen kabulüne, 6.5.2011 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 3.525,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalılardan ... A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." ayrıca aynı kanunun 10. maddesinin 5. fıkrasında da, “Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç veya zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur." Hükümleri ile kredi verenin sorumluluğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı ile davalı ... arasındaki sözleşmede, alıcının konut bedelini kredili olarak ödemek istemesi halinde, bunu ancak ...ile imzalayacağı konut kredisi sözleşmesi hükümleri doğrultusunda ve ... ile imzalayacağı ek protokol hükümlerine uygun olarak yapabileceği koşulunun bulunduğu ve bu amaçla taraflar arasında ek protokol ve yine ... ile Denizbank A.Ş. arasında da “Çerçeve Kredi Sözleşmesi” imzalanmış olduğu, ..."ın da, davacının kullandığı kredinin garantörü olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı banka tarafından kredinin, belirli bir satıcı ile sözleşme şartı yapılması koşulu ile kullandırılmış olduğu anlaşılmaktadır. O halde bağlı kredi kullandıran davalı kredi veren Banka’nın da, eksik ve ayıplı ifa nedeniyle davacıya karşı sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, az yukarda açıklanan hususlar göz ardı edilerek ve herhangi bir gerekçe de belirtilmeden, davalı Banka hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin eki niteliğinde olan mahal listesinde, bloklarda yapılması taahhüt edilen yangın alarm sistemi ve springler sisteminin yapılmadığı anlaşılmakta olup, davacı eksik ve ayıplı ifa nedeniyle uğramış olduğu zararını talep etmekte haklıdır. Mahkemece, zarar miktarının tespiti için 6.5.2011 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve buna göre hüküm kurulmuşsa da, taraflarca rapora itiraz edilmiş, dairenin bulunduğu aynı bloktaki başka daire malikleri tarafından açılmış olan diğer davalarda farklı miktarların tespit edildiği, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği” belirtilmiştir. Mahkemece bu itirazlar üzerinde durulmadığı gibi, ek rapor da alınmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, tarafların rapora itirazları konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor, ya da konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün 2. bent gereğince davacı, 3. bent gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.