Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2895
Karar No: 2019/5837
Karar Tarihi: 12.06.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/2895 Esas 2019/5837 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/2895 E.  ,  2019/5837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    K A R A R
    1. Davalılardan ..., ..., ..., ...’a yapılan karar tebliğleri, doğrudan doğruya mernis adresine TK"nin 21/2 maddesi hükmüne göre yapılmış olup, yerleşik Yargıtay kararları ve uygulama doğrultusunda bilinen son adresi mernis adresi dahi olsa mernis şerhi konulmaksızın bu adrese önce normal tebligatların yapılması, tebligatların yapılamayıp iade edilmesi halinde ise mernis adresi olan bu yere mernis şerhi konulmak suretiyle TK"nin 21/2 maddesi hükmü gereği tebligat yapılması gerekmektedir.
    O halde; yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan ve isimleri belirtilen davalılara gerekçeli karar tebliğlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından, adı geçenlere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun biçimde gerekçeli kararın tebliğ edilerek bu noksanlığın giderilmesi, usulüne uygun tebliğlerden sonra temyiz süresinin beklenilmesi,
    2. Davalılardan ..., Hüseyin Karşı, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’a yapılan tebligatın iade edildiği, sonrasında ise Tebligat Kanunu 35. maddeye göre ilgili şahıslara tebligatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10.maddesinde tebligatın, muhatabın bilinen en son adresine yapılacağı belirtilmiş, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasa ile eklenen aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmü getirilmiştir.
    Tebligat Kanunu"nun 35. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 11.01.2011 tarih ve 6099 Sayılı Kanun"un 9.maddesi ile değişik Tebligat Kanunu"nun 35.maddesinin 2. fıkrasında "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre, tebligat yapılabilmesi muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde 6099 Sayılı Kanun ile değişik 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.
    Somut olay yukarıda verilen kanun maddeleri kapsamında değerlendirildiğinde, adres kayıt sistemindeki adresi araştırılmadan iade adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi hükümlerine de uymayan şekilde usulsüz tebligat yapıldığı anlaşılmıştır
    Açıklanan bu sebeplerle bahsi geçen davalılara gerekçeli karar tebligatının usulüne uygun olarak yukarıda ifade edilen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde tebliğ edilerek bu noksanlığın yerine getirilmesi, temyiz süresinin beklenmesi,
    3. Davalılardan ..."ye gerekçeli karar tebliğine dair herhangi bir tebligat parçası dosya arasında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; adı geçen davalıya gerekçeli kararın tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması, tebliğ edilmiş ise tebligat parçasının dosya arasına konulması; tebliğ edilmemiş ise, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun ilgili hükümleri uyarınca tebliğ edilmesi, tebligat evraklarının dosya arasına konulması ve temyiz süresinin beklenmesi,
    4. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıda ki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşulardan birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır. Madde burada, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki "adreste bulunmama", diğeri ise "tebellüğden imtina" dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; "Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir" hükmü öngörülmüştür.
    Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını "tahkik etme" görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu"nun 23/7 ve Tebligat Yönetmeliği"nin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir.
    Somut olayda, davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e yapılan gerekçeli karar tebliğ işlemlerinde, muhatapların adreste bulunmadığı tespit edilmişse de, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği, geçici süre ile mi uzun süreli olarak mı çıktığı, komşu imzası, imzadan imtina etmiş ise şerhi tevsik gibi hususlarda eksik ve/veya eksiklikler olmasına rağmen muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, yukarıda isimleri belirtilen taraflara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliğleri sağlanarak, yasal temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi