(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/32645 E. , 2013/5451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bina içerisinde muhafaza olunan eşya hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
İddianamede geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma suçuna ilişkin fiilin anlatılması ve ek savunma verilerek hüküm kurulması karşısında ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 09.10.2012 tarih, 2012/1-405 esas ve 2012/1802 sayılı kararı doğrultusunda, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcelerinin eklenmesi suretiyle,diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında verilen 3 yıl 6 ay hapis cezasından 5237 sayılı TCK"nın 143.maddesi gereğince 1/6 oranında artırım yapılırken 4 yıl 1 ay hapis cezası yerine 3 yıl 13 ay hapis cezası verilerek az cezaya hükmolunması,
2-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup,hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının 5237 sayılı TCK"nın 145.maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi yasa koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi belirtmekte ,bu durum malın değerinin azlığının Ceza Genel Kurulunun içtihadında belirtildiği şekilde çoğun içinde azın alınması haline indirgenemeyeceğini göstermektedir. Anılan yasanın 145.maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup,hakim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı”olacak şekilde saptamalıdır.Ceza vermekten vazgeçme kararı verilecekse malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hakime takdir hakkı tanınmış olup, hakim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan,her somut olaya uygun,yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise, 5-6 TL bozuk parayı çalmak isterken yakalanan sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yeterli olmayan gerekçeye dayanarak yazılı şekilde cezadan indirim yapılmasına yer olmadığına kararı verilmesi,
3-Müsadere talebiyle ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi,
4-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.