3. Hukuk Dairesi 2017/15664 E. , 2017/14825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... şirketinin, düzenlediği faturalar ile hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, ... ve sayaç okuma bedellerini tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL bedelin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 25.08.2015 tarihli dilekçesi ile talebini 44.056,53 TL"ye artırmıştır.
Davalı; istirdadı istenilen bedelin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalı şirketin, dava konusu bedelleri elektrik abonesi olan davacı şirketten tahsil etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 27.895,13 TL"nin dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 2016 /3660 Esas – 2017/4537 Karar sayılı ve 04/04/2017 tarihli kararı ve " ... karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, ... ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir... " gerekçesi ile bozulmuş , mahkemece bozma kararına uyulmuş ve davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Somut olayda dava tarihinde davasında haklı durumda bulunan davacı, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düştüğünden, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken davalı lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle hükmün 4. fıkrasının tamamen çıkarılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.